 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 2000/8913
K: 2000/10270
T: 18.12.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasında görülen davada İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 13.4.2000
tarih ve 1999/282-2000/201 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı kooperatif vekili
tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ali Orhan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya
içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili,müvekkilinin davalı kooperatif üyesi iken payını 10.6.1998 tarihli sözleşme
ile davalı Hamit'e devrettiğini,ancak,devir keyfiyetinin kooperatifçe kabul edilmeyerek
müvekkilinin borçları olduğundan söz edilerek kooperatiften ihraç edildiğini ileri sürerek,ihraç kararının iptali ile kooperatife borcu olmadığının ve payının diğer davalı Hamit'e devredildiğinin saptanmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı kooperatif vekili,davacının eski yönetici olması nedeniyle hakkında sorumluluk
davası açıldığını,yargılama sırasında hisse devrinin önlenmesi yönünde mahkemece tedbir kararı verildiğini,hisse devrinin kooperatiften mal kaçırmaya yönelik olduğunu ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir
Davalı Hamit,davacının payını devraldığını açıklayarak, davayı kabul ettiğini bildirmiştir.
Mahkemece,toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre,davacının kooperatif ortağı iken
10.6.1998 tarihinde ortaklık haklarını davalı Hamit'e devrettiği,devir keyfiyetini kooperatife
bildirdiği, buna rağmen kooperatifçe devrin kabul edilmeyerek devir tarihinden sonraki döneme ilişkin olarak davacıya borç çıkarılarak ihracına karar verildiği,ihraç kararının iyi niyetli olmadığı, tedbir kararına rağmen üyelik devrinin mümkün ve geçerli olduğu gerekçesiyle ihraç kararının iptaline, davacının kooperatifteki payını davalı Hamit'e devrinin geçerli olduğunun saptanmasına karar verilmiştir.
Kararı, davalı kooperatif vekili temyiz etmiştir.
Dava; davacının payını davalıya devretmesi sonucu, devir tarihinden sonrası için borcu
bulunmadığı iddiasıyla açılmış ihraç kararının iptali ve pay devrinin tanınması istemine
yöneliktir. Mahkemece, davacının diğer davalı Hamit'e payını devrettiği, bu nedenle borcu
olmadığı gerekçesiyle dava kabul edilmiştir.
Davacı, davalı Hamit'e 10.6.1998 tarihinde payını devretmiştir. Oysa, davacı aleyhine
kooperatif tarafından açılan 1998/1676-1679 esas sayılı sorumluluk davasında 1.6.1998 tarihli
karar ile, davacının payının 3.şahıslara devrinin önlenmesi hakkında tedbir kararı verilmiştir.
HUMK.nun 113/A. maddesinde ihtiyati tedbir kararına uymayanların hapis cezası ile
cezalandırılacağı belirtilmiştir. Davalı kooperatif yönetim kurulunun suç sayılan bir işlemi
yapması istenemeyeceği gibi, davacıya gönderilen 2.ihtarda da mahkemenin tedbir kararı vermesi nedeniyle pay devrinin kooperatif açısından geçerli olduğunun kabulü mümkün değildir.
Davacıyı gönderilen ihtarlarda ve ihraç kararında bu nedenle yasa ve anasözleşmeye aykırılım
bulunmadığından davanın reddine karar vermek gerekir iken, yazılı gerekçeyle kabul kararı
verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı kooperatif vekilinin temyiz itirazının
kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene
iadesine, 18.12.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.