 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 2000/8180
K: 2000/9306
T: 27.11.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- HAKSIZ FİİL SEBEBİYLE TAZMİNAT
- GÖREV
Karar Özeti: Tacir olan İSKİ ile davacı sigorta şirketi arasında,
haksız fiilden kaynaklanan davaya bakma görevi Adli Yargıya aittir.
(6762 s. TTK. m. 3,12/11,18/1)
(Y.HGK. Kararı - 21.9.1983 tarih, E. 1980/11-2721,
K. 1983/823 s.)
(Y.HGK. Kararı - 29.11.1995 tarih, E. 1995/11-647,
K. 1995/1043 s.)
(Y.HGK. Kararı - 16.10.1996 tarih, E. 1996/13-346,
K. 1996/669 s.)
Taraflar arasında görülen davada (İstanbul Asliye 3. Ticaret Mahkemesi)nce verilen 5.4.2000 tarih ve 1999/1039-2000/369 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, yangın poliçesi ile sigortalı işyerini su kanallarının tıkanması sonucu kirli suyun bastığını, hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini, olayda davalıların kusurlu olduğunu ileri sürerek, hasar bedelinin davalılardan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı İSKİ. Genel Müdürlüğü vekili, yaptıkları işin kamu hizmeti olması nedeniyle, davaya bakmaya idare mahkemesinin görevli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, hasarın, kamu hizmetinin görülmesi sırasında, hizmetin zamanında ya da yeterli olarak yerine getirilmemesinden kaynaklandığı, 4. Hukuk Dairesi'nin aynı konuda açılan davalara idari yargının bakacağını içtihat ettiği gerekçesiyle, mahkemenin görevsizliğine, bu nedenle dava dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve dava konusu hasarın davalı belediyenin bir kamu hizmetini ifası sırasında meydana gelmiş olmasına göre, davacı vekilinin bu davalı hakkındaki temyiz itirazlarının reddi ile, davalı belediye yönünden kararın onanması gerekmiştir.
2- Ancak, dava davalıya ait su kanallarının tıkanması sonucu davacı sigorta şirketine sigortalı işyerini su basması sonucu zarar gördüğü maddi olgusuna dayalı tazminat istemine ilişkindir.
TTK'nun 18. maddesinde kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümleri dairesinde idare edilmek ve ticari şekilde işletilmek üzere devlet, vilayet, belediye gibi kamu tüzel kişileri tarafından kurulan teşekkül ve müesseselerin dahi tacir sayılacakları belirtilmiş, aynı Yasanın 12/11. maddesinde su, gaz, elektrik dağıtım, telefon,radyo ile haberleşme ve yayın yapma gibi işlerle uğraşan müesseselerin ticarethane sayılacakları hükme bağlanmıştır.
Davalı İSKİ.nin kuruluşu hakkındaki 2560 sayılı Kanun'da Genel Kurul, Yönetim Kurulu ve Genel Müdürlük ile yönetileceği, denetçileri vasıtası ile denetim yapılacağı, yıllık faaliyet ve yatırımlarının bilançolarda belirlenip, genel kurulun onayına sunulacağı ve bütçesinin kamu iktisadi teşebbüslerinde uygulanan bütçe formülüne göre düzenleneceği açıklandığına göre, bu kuruluşun özel hukuk hükümlerine göre idare edilen bir kamu kuruluşu olduğunun kabulü gerekir.
Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu da, 2560 sayılı Kanuna tabi olan İSKİ.nin gördüğü hizmet kamu hizmeti ise de, faaliyetini özel hukuk kurulları altında yapması itibariyle TTK.nun 18/1. maddesi anlamında tacir sayılacağını ve tacir olan davalı ile davacı arasındaki haksız fiilden kaynaklanan (TTK. 3. md.) davaya bakma görevinin adli yargının görevine girdiğini, 21.9.1983 gün, 1980/11-2721 K, 1983/823 ve 29,11.1995 gün, E: 1995/11-647, K: 1995/1043 sayılı kararlarında benimsemiştir.
Aynı şekilde İSKİ.nin abonelerinden kullanma suyu ve atık sular için talep ettiği bedel konusunda çıkan uyuşmazlıklarda, Adli Yargının görevli olduğu benimsenmişken, (YHGK. 16.10.1996 gün E, 1996/13.346, K. 1996/669) aynı kurumun şahıslara karşı haksız eyleminden dolayı idari yargının görevli olduğunu söylemek 2560 sayılı Yasanın uygulaması açısından çelişki yaratacağından benimsenmesi mümkün değildir.
Bu durumda tacir olan İSKİ ile davacı arasında haksız fiilden kaynaklanan davaya bakma görevinin Adli Yargıya ait olduğu gözönünde bulundurularak, işin esasına girilmesi, taraf delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Yukarıda (1) no'lu bentte yazılı nedenlerle, kararın (ONANMASINA), (2) no'lu bentte yazılı nedenlerle, kararın davacı yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 27.11.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.