 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 2000/8148
K: 2000/10034
T: 14.12.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- MARKA TESCİL BAŞVURUSUNUN REDDİ
- DAVA HAKKI
Karar Özeti: Marka tescil başvurusunun reddine ilişkin bildirilen karam karşı İnceleme ve Değerlendirme Kurulu nezdinde itiraz etmeyen davacının, dava açma hakkı yoktur.
[KHK.-556 s. (24.6.1995 Ta.) m. ,47, 52, 53]
(2709 s. Anayasa m. 125)
Taraflar arasındaki davanın (Ankara Asliye 2. Ticaret Mahkemesi)nce görülerek verilen 10.5.2000 tarih ve 1999/104-2000/227 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi duruşmalı olarak davacı vekili tarafından istenmiş olmakta temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve dava dosyası için tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin "R......." ibaresini marka tescili için başvurusunun, Yusuf'un itirazı gerekçe gösterilerek reddedildiğini, ancak, itirazın belgeye dayalı olmadığı gibi, gerçek hak sahibinin müvekkili olduğunu ileri sürerek, davalı Enstitü kararının iptali ile markanın tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, davanın 2 aylık sürede açılmadığını, "R......" ibaresinin 1990 yılından beri itirazcı Yusuf tarafından kullanıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Müdahil R..... Bilgisayar ve Elektronik Hizmetleri Ltd, Şti. vekili de, marka hakkının müvekkiline ait olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia ve savunmaya, toplanan delillere, bilirkişi raporuna nazaran, davacının enstitü kararına karşı öncelikle Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kuruluna itiraz yoluna başvurmadan böyle bir dava açamayacağı gibi, Yusuf isimli şansın "R...." ibaresini 1990 yılından beri kullandığı, 16. maddeye uygun bir delil olmadığından marka haklarının devam edeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve 556 sayılı KHK. nın 53. maddesi uyarınca, Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun 47 ila 52. maddelerde belirtilen itiraz işlemleriyle ilgili kesinleşen kararlarına karşı, kesinleşen kararın bildirim tarihinden itibaren iki ay içinde yetkili mahkemede dava açılabileceğine, her ne kadar, itiraz için bir Enstitü tarafından cevap verilmemiş veya sonuçlandırılmamış ise, TC Anayasanın 125. maddesi uyarınca idarenin hür türlü eylemlerine karşı yargı yolu açık olduğundan, Enstitünün, bir başvuruyu sonuçlandırmaması halinde, doğrudan dava hakkını kabul etmek gerekir ise de, dava konusu olayda, davacının marka tescil başvurusu, Enstitü'nün Markalar Dairesi Başkanlığı'nca reddedilmiş ve bu karar davacıya 22.12.1999 tarihli yazı ile bildirilmesine rağmen davacının 556 sayılı KHK'nın 47. maddesi gereğince Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu nezdinde itiraz etmeyerek bu prosedürü tamamlamamış olması karşısında, davacının KHK. nın 53. maddesi çerçevesinde bir dava hakkı bulunmadığından davanın reddine ilişkin kararın bu gerekçeye nazaran onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın (ONANMASINA), 2.080.000 lira temyiz ilam harcından peşin harcın mahsubu ile temyiz edenden alınmasına, 100.000.000 lira duruşma vekillik ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, 14.12.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.