 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 2000/8123
K: 2000/9590
T: 4.12.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
2918/m.96
Taraflar arasında görülen davada Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 10.7.2000 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı sigorta vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi D. B. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkiline ait araca, davalıların malik, sürücü ve trafik sigortacısı olduğu aracın çarpması sonucu hasarlandığını ileri sürerek 700.000.000 lira hasar bedelinin kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan ( sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olarak ) müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, olayda 3. şahsa ait aracında hasarlandığını, davacı ve 3. şahsın müvekkiline müracaat ettiğini, KTK. 96. maddesi uyarınca işlem yapılması gerektiğini, ekspertiz raporuna göre belirlenen tazminattan 164.000.000 lira yönünden davayı kabul ettiklerini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalılar, davaya yanıt vermemişlerdir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından davanın kısmen kabulü ile 390.350.000 liranın 21.5.1999 olay tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan ( sigorta şirketinin limiti dahilinde ) müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı sigorta şirketi vekili temyiz etmiştir.
1- Davacı vekili, davalı K. Allianz Sigorta A.Ş. ne zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı aracın müvekkiline ait araca verdiği zararın tazminini istemiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 96. maddesi uyarınca zarar görenlerin birden fazla olması ve tazminat alacakları toplamı, sigorta sözleşmesinde öngörülen sigorta tutarından fazla ise sigorta tutarının, tazminat alacakları toplamına olan oranınına göre indirime tabi tutularak tazminat alacaklarının bulunması gerekir. Davalı sigorta şirketi cevap dilekçesinde, zarar görenlerin birden fazla olduğunu savunmuştur. Dosya içerisindeki trafik kazası tespit tutanağında davalıların sürücü ve trafik sigortacısı oldukları aracın davacıya ait araçtan başka bir araca daha zarar verdiği belirtildiğine ve davalı sigortacı tarafından üçüncü şahsın müracaat ettiği de savunulduğuna göre, mahkemece olayda garameten paylaşım koşullarının bulunup bulunmadığı saptanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğnı görülmemiş, hükmün davalı sigorta yararına bozulması gerekmiştir.
2- Zorunlu trafik sigortası poliçesi genel şartlarının 12/b maddesine göre, sigortacı aleyhine dava açılması halinde, dava masrafları ile vekalet ücretlerini ödemekle sigortacı yükümlüdür. Ne var ki, hükmolunan tazminat sigorta bedelini geçerse, sigortacı bu masraflan sigorta bedelinin tazminata oranı dahilinde öder. Mahkemece, yukarıdaki husus açıklığa kavuşturulduktan sonra sigorta şirketinin yargılama giderinden oran dahilinde sorumluluğuna hükmedilmesi gerekir.
3- Ayrıca, zorunlu trafik poliçesi genel şartlarının 12. maddesi ve KTK. 99/1. maddesi uyarınca sigortacı, rizikonun gerçekleştiğinin ihbarı tarihinden itibaren 8 iş günü içinde trafik sigortası limiti içinde kalan zarar tutarını hak sahibine ödemekle yükümlüdür. Mahkemece, bu hüküm dikkate alınmadan ve gerekli araştırma yapılmadan olay tarihinden itibaren sigorta bedeline temerrüt faizi yürütülmesi de doğru görülmemiştir. Ancak, dava dosyasındaki bilgi ve belgelerden davacının davadan önce davalı sigorta şirketine başvurmadığı anlaşıldığından, davalı sigortacının dava tarihinde temerrüde düştüğü kabul edilerek dava tarihinden itibaren temerrüt faizine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda ( 1 ), ( 2 ), ( 3 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı sigorta şirketi vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün davalı K. Allianz Sigorta A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı sigorta yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 4.12.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.