 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 2000/7947
K: 2000/9280
T: 27.11.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KOOPERATİF YÖNETİCİLERİ HAKKINDA SORUMLULUK DAVASI
- GENEL KURUL KARARI
Karar Özeti: Genel Kurul'da, kooperatifin eski yöneticileri olan davalılar aleyhine, verdikleri zararın tazmini için dava açılmasına ilişkin karar alınmamış olması, dava şartı olarak nitelendirilmek suretiyle davanın reddini gerektirmez. HUMK.nun 39-40. maddeleri hükümleri uyarınca, mehil verilmek ve genel kuruldan bu yönde karar alınmasına imkan tanınmak suretiyle genel kurulca dava açılmasına veya açılan davaya muvafakat verilmesine ilişkin karar ibraz edildiği takdirde, işin esasına gidilerek bir karar verilmesi gerekir.
(1163 s. Koop. K. m. 98)
(6762 s. TTK. m. 341)
(1086 s. HUMK. m. 39,40)
Taraflar arasındaki davanın (Denizli ikinci Hukuk Mahkemesi)nce görülerek verilen 2.5.2000 tarih ve 1999/754-259 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalıların müvekkili kooperatifin eski yöneticileri olduklarını, 12.6.1999 tarihinde yapılan genel kurulda .ibra edilmediklerini, kurulan hesap tetkik komisyonu raporu üzerine 25.7.1999 tarihli olağanüstü genel kurulda eski yöneticiler hakkında hukuki yollara başvurma kararı alındığını, davalıların usulsüzlükleri nedeniyle kooperatifin 8.276.982.609.-TL. zarara uğradığını beyanla, bu miktarın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, müvekkillerinin ibra edilmediklerini ancak haklarında tazminat davası açılması için alınmış bir genel kurul kararı bulunmadığını, bu hususun dava şartı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; iddia, savunma ve dosyadaki belgelere göre,1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 98 ve Türk Ticaret Kanunu'nun 341. maddelerine göre, eski yöneticiler hakkında dava açılabilmesi için genel kurulun açıkça dava açılmasına karar vermesi gerektiği, olayda genel kurul tutanaklarında buna dair açık bir hüküm ve ibare bulunmadığı, davacıların aktif dava ehliyetlerinin olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir
Dava, davacı kooperatifin eski yöneticileri olan davalıların eylemlerinden dolayı kooperatifin uğradığı zararın tazmini istemine ilişkindir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunun'nun 98. maddesi yollaması ile TTK.nun 341. maddesi hükmüne göre, böyle bir davanın açılabilmesi için genel kurulca davanın açılması yolunda karar alınması ve davanın denetçiler tarafından açılması gerekmektedir. Dosya içeriğine göre 25.7.1999 tarihli genel kurulda davalılar hakkındaki hesap tetkik komisyonu raporu okunarak oylamaya sunulmuş, ancak genel kurulda dava açılması yolunda usulen verilmiş bir karar bulunmamaktadır.
Her ne kadar mahkemece genel kurulda dava açılmasına ilişkin karar alınmamış olması dava şartı olarak nitelendirilerek dava reddedilmiş ise de, bu usuli noksanlık davanın reddini gerektirmez. Davacıya, HUMK. 39-40. maddeleri hükümleri uyarınca, mehil verilmek ve genel kuruldan bu yönde karar almasına imkan tanınmak suretiyle genel kurulca dava açılmasına veya açılan davaya muvafakat verilmesine ilişkin karar ibraz edildiği taktirde işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 27.11.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.