 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 2000/7859
K: 2000/9303
T:27.11.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KASKO SİGORTA POLİÇESİ
- MÜTERAFİK KUSUR
- TAZMİNAT
- BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ
Karar Özeti: 1- Davalı satıcı Limited Şirket, gönderdiği hesap ekstresinde, poliçe peşinatı ve kalan borcunu yazdığına göre, satılan araca, kasko poliçesi yaptırımı taahhüdü altına girmiş olup bu taahhüdü yerine getirmediğinden davacıya karşı sorumludur. Bunun yanında davacı da, aracının kasko sigortası yapılacağını öğrenmiş olduğuna ve kendisine bu ödemelere ilişkin hesap ekstresi gönderildiğine göre, poliçenin düzenlenip düzenlenmediğini ve primlerin ödenip ödenmediğini takip etme yükümlüğündedir.
2- Hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel bilgi ile çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişi dinlenemez.
(6762 s. TTK. m. 1287)
(1086 s. HUMK. m. 275)
Taraflar arasında görülen davada (Kuşadası Asliye Hukuk Mahkemesi)nce verilen 10.2.2000 tarih ve 1997/499 - 2000/85 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin K... Otomotiv A.Ş.'den Nissan marka bir otomobil satın aldığını, arabanın vergi, sigorta ve kredi işlemlerinin tümünü sonuçlandırmak üzere bir meblağ üzerinde anlaştıklarını, Türkiye İ... Bankası'ndan taşıt kredisi kullanıldığından A... Sigorta A.Ş. den kasko sigortası yapıldığının müvekkiline bildirildiğini, müvekkilin bu nedenle K... Otomotiv A.Ş. hesabına 500.000.000.- lira havale ettiğini, Eylül 1996'da meydana gelen selde aracın hasar gördüğünü, isteme karşın hasar bedelinin ödenmediğini ileri sürerek, toplam 1.117.068.001.- lira davalılardan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Bosal, A... Sigorta A.Ş. vekili, davacının Mayıs-Eylül 1996 poliçe primlerini hasar tarihinden sonra yatırması nedeniyle hasarın tazminat dışı kaldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı İlknur vekili, poliçenin kendileri tarafından düzenlendiğini, davacının poliçe primlerini zamanında ödemediğini, bundan davacının sorumlu olduğunu savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, yaptırılan bilirkişi incelemesinde, poliçe primlerinin ilk taksidinin vadesinde ve tamamen ödenmediği gibi sonraki taksitlere ilişkin ödemelerin de zamanında yapılmadığı, TTK.nun 1287. maddesi uyarınca, 22.5.1996 tarihli primin vadesinde ödenmemiş olmaması sebebiyle, 23.6.1996 tarihi itibariyle sözleşmenin kendiliğinden feshedilmiş olduğu, davacı her nekadar prim borcuna mahsuben 15.10.1996 tarihinde 167.631.259.-lira ve 21.10.1996 tarihinde de 30.470.OOO.-lira ödeme yapmış isede, sözleşmenin feshedilmesi ve rizikonun gerçekleşmesinden sonraki ödemelerin sigortacıyı bağlamayacağı, sigorta primlerinin davalı K... Ltd. Şti. tarafından ödenmesi gerektiği ileri sürülmüş ise de buna ilişkin belge sunulmadığının beyan edildiği gerekçesiyle, davalı K... Otomotiv A.Ş. aleyhindeki davanın husumet nedeniyle reddine, diğer davalılar hakkındaki davanın esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve sigorta poliçesinin münfesih sayılmasında, davalılar A... Sigorta A.Ş. ile İlknur'un kusurlu olduktan saptanamadığından davacı vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Ancak, davacının davalı K... Otomotiv Ltd. Şti.nden bir otomobil satın aldığı ve anılan davalıca düzenlenip davacıya verilen 16.7.1996 tarihli "Araç Hesap Ekstresi" başlıklı yazıda davacının satın alınan araç bedeli ile birlikte kasko peşinatı ve bakiye kasko borcunun ayrıca gösterildiği konusunda uyuşmazlık yoktur.
Uyuşmazlık, kasko prim bedellerinin sürelerinde ödenmemesi ve poliçenin münfesih sayılmasında davalı K... Ltd. Şti.nin kusurlu ve doğan zarardan sorumlu olup olmayacağı noktasındadır. Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki, davalı satıcı, gönderdiği hesap ekstresinde poliçe peşinatı ve kalan borcunu yazdığına göre, satılan araca kasko poliçesi yaptırma taahhüdü altına girdiği ve bu taahhüdü yerine getirmediğinden diğer bir deyişle özen borcunu ifa etmemesi nedeniyle davacıya karşı sorumludur, bunun yanında davacının da, aracının kasko sigortası yapılacağın öğrenmiş olduğuna ve kendisine bu ödemelere ilişkin hesap ekstresi gönderildiğine göre, poliçenin düzenlenip düzenlenmediğini ve primlerin ödenip ödenmediğini takip etme yükümlülüğü mevcuttur.
Yukarıda anlatılanlar karşısında, poliçenin münfesih sayılması ve sigorta bedelinin tahsil edilememesi nedeniyle, tarafların müterafik kusurlu sayılmaları, buna göre davalının sorumlu olduğu, tazminat miktarının belirlenmesi ve oluşacak sonuca göre hüküm kurulmak gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
3- Diğer yandan, mahkemenin kabul şekline göre de, HUMK.nun 275. maddesi uyarınca, çözümü hakim tarafından bilinmeyen özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişiye gidileceği öngörülmüştür. O halde, hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel bilgi ile çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişi dinlenemez. Dava konusu somut olayda da, uyuşmazlık sigorta sözleşmesinden doğan sorumluluğun hukuki yanına ilişkin olmakla, hakimin genel hukuk bilgisi ile çözümlenmesi mümkün bulunduğundan bu konuda bilirkişi incelemesine gidilmesi doğru bulunmadığı gibi, ayrıca bu konunun uzmanı olmayan Adli Tıp Kurumu'na başvurulması da, isabetli olmadığından kararın bu nedenle de, bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde yazılı nedenlerle, kararın davacı yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 27.11.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.