 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 2000/7077
K: 2000/8444
T: 2.11.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın İnegöl Asliye Hukuk Mahkemesince görülerek verilen 9.3.2000
tarih ve 1999/512-2000/137 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş
ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi
Salih Çelik tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar,
duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirkete "işyeri sigorta poliçesi" ile sigortalı işyerinin davalının
maliki bulunduğu işyerinde başlayan yangının sirayeti sonucu yandığını, müvekkilince sigortalısına
2.601.565.000 TL hasar bedelinin ödendiğini, aynı olayla ilgili olarak (aynı) mahkemenin 1999/76
Esasına açılan ve halen derdest olan davanın işbu dava ile birleştirilmesi gerektiğini ileri sürerek,
ödediği miktarın faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, kaldı ki yangının binanın yapısından
kaynaklanmadığını savunarak davanın esas ve usul bakımından reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar doğrultusunda davacı sigorta şirketinin açtığı
rücu davasının, sigorta ettirenin zarar sorumlusunda karşı açabileceği davanın zamanaşımına tabi
olduğu, davacının sigortalısına 23.5.1998 tarihinde ödeme yaptığı, davanın haksız fiile ilişkin l yıllık
zamanaşımı süresinin dolmasından sonra 5.7.1999 tarihinde açılması karşısında zamanaşımına
uğradığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, TTK.nun 1301.maddesi uyarınca açılmış sigorta rücu davasıdır.
Davacı vekili, yangının başladığı işyerinin maliki aleyhine işbu davayı açarken dilekçesinde
kiracı aleyhine açtığı bir başka davanın BK.nun 134.maddesi uyarınca işbu davanın zamanaşımını
kestiğini ileri sürerek birleştirme talep etmiştir.
Gerçekten de yapı maliki ile kiracının müteselsil sorumluluğunun bulunduğu ve birine karşı
zamanaşımı süresi dolmadan açılan davanın diğeri için işleyen zamanaşımı kestiği kabul edildiği
takdirde işbu davanın zamanaşımı nedeniyle reddi kararı verilemeyecektir. Ne varki, mahkeme
davacının sonuca etkili ve hukuki nitelikteki bu iddia ve talebi üzerinde durmamıştır.
Bu durumda mahkemece, kiracı aleyhine açıldığı bildirilen aynı mahkemenin 1999/76 esas
sayılı dava dosyası celbedilerek yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda davacının açıklanan
iddia ve talebi incelenmek, sonucuna göre karar verilmek gerekirken, bu husus üzerinde durulmadan
eksik inceleme sonucu davanın zamanaşımı nedeniyle reddi, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile
hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene
iadesine, 2.11.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.