Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 2000/5816
K: 2000/8489
T: 02.11.2000

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
 
Taraflar arasındaki davanın Kadıköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesince görülerek verilen
6.4.2000 tarih ve 1996/663-2000/288 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi duruşmalı olarak
davalı ve muk davacı A. İlaç San. A.Ş. vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için
belirlenen 31.10.2000 günde davalılar ve muk davacılardan A. İlaç Fab. Avukatı İ. P. ve davalı Şusufe avukatı Mustafa ile davacı avukatı A.B. K. gelip temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraflar avukatları dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Ömer Özdemir tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı Ahmet vekili, müvekkilinin davalı Ş. Güzin'in davalı anonim şirketteki paylarını 26.10.1995 tarihli sözleşme ile devralmasına rağmen, ortaklık payının pay defterine işlenmediğini ileri sürerek, pay devrinin tespitini, muarazanın önlenmesini, satış keyfiyetinin pay defterine işlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Ş. Güzin vekili, davayı kabul etmiştir.
Davalı ve karşı davacı şirket vekili, davaya yanıtında ve diğer karşı davacılarla birlikte
açtığı birleşen karşı davada, davalı Güzin'in payını muvazaalı şekilde devrettiğini, pay defterine kaydedilmeyen devrin müvekkilini bağlamayacağını, davacının olumsuz kişiliği gözetilerek pay devrinin kabul edilmediğini savunarak asıl davanın reddini, pay devir sözleşmesinin ise iptalini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, toplanan delillere, dosya kapsamı ve alınan bilirkişi raporuna göre, davacının
davalı Ş. Güzin'in davalı şirketteki payının satın aldığı, anasözleşmede devri kısıtlayan bir
hüküm bulunmadığı halde, yönetim kurulunun davacıyı ortaklığa kabul etmediği, davacının dava sırasında alacağı temlik edip bilahare temellük ettiği, BK.nun 162. maddesi uyarınca bu temlikin davalının rızasına tabi olmadığı, uygulamada HUMK.nun 186.maddesi uyarınca da bu hakkı haiz olduğundan taraf ehliyetini yitirmediği gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı ve karşı davacı şirket ile diğer karşı davacılar vekili temyiz etmiştir.
1-Mahkeme kararı davayı vekil sıfatı ile takip eden davalı (ve karşı davacılar) avukatına
9.5.2000 tarihinde tebliğ edilmiş ve karar süresinde verilen 22.5.2000 tarihli dilekçe ile temyiz edilmiştir. Daha sonra davalı (karşı davacılar) adına 23.10.2000 tarihli dilekçe verilerek ek temyiz nedenleri ileri sürülmüş ise de, temyiz süresi aşılarak verilen yeni dilekçenin temyiz incelemesinde dikkate alınması usulen mümkün görülmemiştir.
2-Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılabileceği üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık,
anonim şirketteki çıplak pay devrinin tespit ve şirket pay defterine tescili, karşı dava ise, pay
devir sözleşmesinin muvazaa nedeniyle iptaline ilişkindir. Ne varki, dava sırasında dava konusu payların el değiştirdiği ileri sürüldüğünden, HUMK.nun 186. maddesi anlamında müddeabihin temliki sorunu ortaya çıkmış bulunmaktadır. Öncelikle dava konusu paylan temlik eden kişilerin HUMK.nun 186.maddesi karşısında davacılık sıfatının açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
Davacı Ahmet , davalı Güzin'den devir aldığını ileri sürdüğü şirket payını 23.7.1999
tarihli pay devir sözleşmesi ile yabancı Uyruklu A. MBH. Firmasına devretmiştir. Satış
sözleşmesi 7.9.1999 tarihli oturumda mahkemeye ibraz edilmiş ve davacı Ahmet Yakut vekili, müvekkilinin davada sıfatı kalmadığını belirtip, duruşma tutanağını imzalamak suretiyle duruşmalara girmeyeceklerini ifade etmiştir. Aynı oturumda da payları devir alan A. Firması vekili davayı takip edeceğini açıklamıştır. Ancak, aynı oturumda davalı (karşı davacılar) vekili kendisinin temlik işlemine karşı çıkmış, davanın konusu kalmadığı itirazında bulunarak, 17.1.2000 tarihli dilekçe ile HUMK.nun 186. maddesi uyarınca yeni davacı ile davaya devam etmek istemediklerini belirtilmiştir. Davada bu aşamadan sonra A. Firması bu defa aynı payları 27.2.2000 tarihli hisse devir sözleşmesi ile yine önceki devir tarafı olan Ahmete devretmiş ve 29.2.2000 tarihli oturumda satış sözleşmesini mahkemeye ibraz edilmiştir. Davalı (karşı davacılar vekili), aynı gerekçelerle müddeabihin temliki nedeniyle davaya katılan Ahmetin davacılık sıfatına HUMK.nun 186.maddesinin uygulanmasını isteyerek karşı çıkmıştır.
HUMK.nun 186. maddesinin 1. fıkrasına göre, "Dava ikame edildikten sonra iki taraftan
biri müddeabihi ahara temlik ederse diğer taraf muhayyerdir. Dilerse temlik eden taraf ile olan
davasından sarfınazar ederek müddeabihe temellük eden kimseye karşı dava eder". Aynı
maddenin 2. fıkrasında ise, "Dilerse davasını müddeabihi ahara temlik eden taraf hakkında zarar ve ziyan davasına tebdil eder". Bu halde davaya müddeabihi devralmış olan üçüncü kişi ile davalı arasında devam edilmesini isteme yetkisi, diğer tarafa yani davalıya aittir. Davalı istemezse, devralan üçüncü kişi davaya devam edilmesini isteyemez. (Bkz. Prof Dr. Baki Kuru Hukuk Muhakemeleri Usulü, Ank. 1982, C.3. sh. 2732,). Davalı da her iki temlike karşı çıkarak, payları temellük eden yeni davacılar ile davaya devam etmek istememiştir. Davaya konu, 26.10.1995 tarihli ve 23.7.1999 ve 27.2.2000 tarihli sonradan yapılan pay devir sözleşmeleri sözleşmenin tarafları arasında geçerlidir. Şirkete karşı hüküm ifade edebilmesi için TTK.nun 416/2 maddeleri uyarınca ve 417/son maddeleri uyarınca şirket pay defterine işlenmesi zorunlu bir şarttır. Davalı şirket 20.9.1996 tarihli ve iptal edildiği iddia ve ispat edilmeyen genel kurul kararı ile pay devirlerini yönetim kurulunun iznine tabi kılmış bulunmaktadır.
Müddeabihin yani dava konusu payların sonraki temlike konu edildiği 27.2.2000 ve
23.7.1999 tarihli sözleşmelerin yapıldığı tarihte pay devirleri ana sözleşme değişikliği gereğince şirket yönetim kurulunun iznine tabidir. Davalı her bir bağımsız devir sözleşmesi niteliğindeki her iki temlik nedeniyle temellük edenler ile davaya devam etmek istemediğini bildirdiğine göre, müddeabihi (yani dava konusu, payları) temlik alanlar HUMK.nun 186. maddesi hükmü karşısında, şirkete karşı yeniden dava açmak zorundadırlar. Davacı Ahmet Yakut'un 23.7.1999 tarihli satış sözleşmesiyle temlik ettiği payları, yine davanın devamı sırasında 27.2.2000 tarihli başlı başına bağımsız bir sözleşme ile devralmış olması, davanın açıldığı tarihteki koşulların aynen geri dönmesini yani ilk davacı olma sıfatını kazandırmaz ve artık bu davada 26.10.1995 tarihli satış sözleşmesinin yapıldığı tarihteki koşulların uygulanmasını isteyemez. Bu durumda davanın reddine karar verilmesi gerekirken, HUMK.nun 186. maddesi uygulamasına anonim şirketteki çıplak pay devrinin getirdiği özellik dikkate alınmayarak yazılı gerekçelerle davaya devamla asıl davanın kabulü doğru değildir.
2-Bozma sebep ve şekline göre, karşı dava yönünden, karşı davacılar vekilinin temyiz
itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda l nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı (karşı davacılar) vekilinin
temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle karşı dava yönünden (davalı-karşı davacılar) vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 100 milyon lira duruşma vekillik ücretinin davacı Ahmet Yakut'tan alınarak, davalı (karşı davacılara) verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harçların istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 2.11.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini