 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 2000/5526
K: 2000/6590
T: 11.9.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- İŞLETEN SIFATININ DEVRİ
- HUSUMET
Karar Özeti: 2918 sayılı Yasanın 20/D maddesinde belirtilen türden resmi bir satış ve devir işlemi yapılmaksızın, sırf resmi satış ve devir yetkisi tanıyan vekaletnamenin varlığına dayanılarak yasaya uygun bir araç satışının yapıldığının, dolayısıyla işleten sıfatının devredildiğinin kabulü mümkün değildir.
(2918 s. Trafik K. m. 20/D)
(6762 s. TTK. m. 1301)
Taraflar arasındaki davanın (Beyoğlu ikinci Asliye Hukuk Mahkemesi)nce görülerek verilen 28.12.1999 tarih ve 1998/716-1999/706 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekilleri, müvekkillerine kasko poliçesi ile sigortalı araca, davalıların sahibi sürücüsü ve sigortacısı oldukları aracın çarpması sonucu oluşan hasar bedelinin müvekkili tarafından sigortalısına ödendiğini ileri sürerek, 1.867.500.000.-TL'sının, davalı sigorta şirketinin sorumluluğu poliçesindeki limitle sınırlı olarak, faiziyle davalılardan tahsilini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı İrfan vekili, müvekkilin dava konusu kazaya karışan aracı olaydan önce sattığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili sorumluluklarının poliçe limiti ile sınırlı olduğunu savunmuştur. Diğer davalı cevap vermemiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucuna göre, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davalı İrfan hakkındaki davanın işleten sıfatını taşımaması nedeniyle reddine, diğer davalılar hakkındaki davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davacı vekilleri temyiz etmişlerdir.
TTK nun 1301. maddesinde öngörülen halefiyet kurallarına dayanılarak açılan rücu davasında, davalı İrfan olaydan önce satış yoluyla işleten sıfatını devrettiğini savunmuş, savunmasını ispat için satış yetkisini içeren vekaletname örneğini ibraz etmiş ve mahkemece bu delil işleten sıfatını devre yeterli görülmüştür.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 20/D bendinde, motorlu araçların satış ve devirlerinin Trafik Tescil Müdürlüklerinde veya Noterliklerde yapılacağı öngörülmektedir. Ancak böyle bir satış ve devir işlemi araç üzerindeki mülkiyet hakkını devre elverişlidir. Bu devrin yöntemince aracın kayıtlı olduğu tescil müdürlüğüne bildirilmemesi yüzünden aracın tescil kaydında bir değişiklik yapılmaması satışa konu aracın mülkiyetinin geçişini engellemez ise de anılan yasa maddesinde belirtilen türden resmi bir satış ve devir işlemi yapılmaksızın, sırf resmi satış ve devir yetkisi tanıyan vekaletnamenin varlığına dayanılarak yasaya uygun bir araç satışının yapıldığının, dolayısıyla işleten sıfatının devredildiğinin kabulü mümkün değildir. Hal böyle olunca mahkemece, davalı İrfan hakkındaki davaya devam olunması gerekirken, bu davalı hakkında davanın işleten sıfatını taşımadığı gerekçesiyle reddine dair hüküm tesisi doğru olmamış ve kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Yukarda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 11.9.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.