Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 2000/5199
K: 2000/8216
T: 26.10.2000

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  • TESCİLLİI TANINMIŞ MARKANIN KORUNMASI
Karar Özeti: Davacının markası, Türkiye'de normal tescilin dışında ayrıça "tanınmış marka" statülü olarak da tescilli bulunmaktadır. Davalının Türkiye'ye ithal yolu ile sokarak pazarladığı ürünlerde marka olarak kullanılan "V "
ibaresi ise, yurt dışında tescilli olup, Türkiye'de tescilli bulunmamaktadır. Bu durum karşısında davacının Türkiye' de taninmış marka olarak tescilli markasının, mal ve hizmet sınırlamasıha tabi olmaksızın, Türkiye'de tescilli bulunmayan markaya karşı korunması gerekir ve korumanın kapsamına, bu işareti taşıyan malların ithalini önleme hakkı da dahildir.
[KHK. - 556 s. (24.6.1995 Ta.) m. 3, 6, 9/2-c, 61/a]
 
Taraflar arasındaki davanın (Istanbul Asliye 8. Ticaret Mahkemesi)nce görülerek verilen 23.1.2000 tarih ve 1997/1099-2000/9 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi duruşma!! olarak davalı vekili tarafındanisteniImiş olmakla, dava dosyası için tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin "V........ " markasını meşhur hale getirip
10.5.1968 den itibaren değişik tescillerinin yaptırıldığını, halen bu markanın TPE tarafından "tanınmış marka" kapsamına da alındığını, davalının yurtdışından K....V .... adlı ofis mobilyalarını ithal edip pazarladığını, bu ürünlerde V.... ibaresini gören müşterilerin, davacı şirketin bu sektörde de faaliyete başladığı kanaatine kapılarak siparişler verdiğini, davalı eyleminin haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek, bunun tespit ve men'ine, keyfiyetin ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, müvekkilinin merkezleri yurt dışında bulunan K.... ve V....  şirketlerinin Türkiye mümessili olduğunu, söz konusu ofis malzemelerini imal eden V ... International firmasının 1930 yıllarında İsviçrede kurulu olup, V... sözcüğünün 1950'lerden beri marka olarak da uluslararası düzeyde tescilli olduğunu, aynı zamanda 1956 yılından beri ısviçre Fikri Mülkiyet Kurumu'na, 1974 yılından beri de OMPI nezdinde marka olarak tescilli olup, adı geçen şirket tarafından bir dünya markası haline getirildiğini, bu itibarla tescilli olmasa da uluslararası sözleşmeler gereği Türkiye'de de korunacağını, dava markasından yararlanmanın söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia ve savunmaya, toplanan delillere, bilirkişi raporuna nazaran, davacı tarafından 1968 yılında marka olarak tescil ettirilen V..... sözcüğünün 17.9.1997 tarihinde tanınmış marka olarak da kabul edildiği, Türkiye'de tescili olmayan davalı tarafın ithal ettiği ofis malzemelerine ait
V ...markasının muhtelif Avrupa ülkelerinde tescilli jse de, bu tescillerden iki adedinin davacı tescilinden önce, 12 adedinin ise 1974 ve sonraki yıllara ait olduğu, bu itibarla davacı tescilinç1e kötüniyet bulunmadığından davalının Paris Sözleşmesi'nin birinci mükerrer 6/f 3 anlamında savunmasına itibar edilemeyeceği, dava tarihi itibariyle olayda Madrit Protokolü hükümlerinin de uygulanamayacağı, tanınmış marka statüsündeki davacı markasının sınıf
ayrımı gözetilmeksizin koruma altında olduğu, davalının V ....markalı ofis
malzemeleri pazarlamasının ve reklam vasıtalarında kullanmasının haksız rekabet olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Yukarıdaki açıklamalardan anlaşılabileceği gibi taraflar arasındaki uyuşmazlık, Türkiye'de tescilli olan bir markanın, yine yurt dışında tescilli olan ve fakat Türkiye'de tescilli olmayan bir markayı taşıyan ürünlerin bu marka adı altında Türkiye'ye ithal edilerek pazarlanması halin'de korunmasının mümkün olup, olamayacağı noktasında odaklanmaktadır. 556 sayılı Markaların Korunması Hakkındaki KHK.nin 3 ve 6. maddelerinde ilke olarak marka korunmasının ülkeselliği benimsenmiştir. Bu ilkeye göre, bir marka tescilli ülkenin sınırları içerisinde kendi sahibine markasının izinsiz kullanılmasına yine k~ndi ülkesinde engelolma hakkı tanınmıştır. Izinsiz kullanılan markanın yurt dışında bir başka ülkede tescilli olması hali de bu sonucu değiştirmez. Nitekim, anılan KHK'nin 9/2-c maddesinde bu ilkenin vurgulanması amacı ile markalı malın ithalinin dahi marka korumasına tecavüz teşkil edeceği ve bunun aynı kararnamenin 61/a maddesi hükmünce önlenmesinin mümkün olduğu hükme bağlanmıştır (Bkz. Prof. Dr. Ü. Tekinalp, Fikri Mülkiyet Hukuku, 1999 Isİ. Sh. 8, Prof. Dr. Sabiha Arkan, Marka H~kuku, C. i. Ankara 1997 sh. 124 vd.).
Bu ilkelerin ışığı altında dava konusu olaya dönülecek olunursa, davacının markası Türkiye'de normaltescilin dışında ayrıca "Tanınmış Marka" statülü olarak da. tescilli bulunmaktadır. Davalının TürKiye'ye ithalat yolu ile
sokarak pazarladığı ürünlerde marka olarak kullanılan "V " ibaresi ise, yurt
dışında tescilli olup, Türkiye'de tescilli bulunmamaktadır. Bu durum karşısında davacının Türkiye'de tanınmış marka olarak tescilli markasının, mal ve hizmet sınırlamasına tabi olmaksızın, Türkiye'de tescili bulunmayan markaya karşı korunması gerekir ve korumanın kapsamına bu işareti taşıyan malların ithalini önleme hakkı da dahildir.
O halde, yukarıdaki açıklanan karşısında mahkemece davanın kabulüne dair verilen sonuçisabetli görülmekle davalı vekilinin yerinde görülmeyen te my iz itirazlarının reddi ile kaarın onanması. gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan,nedenlerle davalı vekilinin .temyiz itirazlarının reddi ile usul vecyasaya uygun bulunan hükmün (ONANMASINA), 2.080.000 lira temyiz ilam harcından peşin harcın mahsubu ile temyiz edenden alınmasına, 100.000.000 lira duruşma vekillik ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, 26.10.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini