 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 2000/4982
K: 2000/5792
T: 20.06.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın İstanbul 7.Asliye Ticaret Mahkemesince görülerek verilen 24.12.1999 tarih ve 1997/281-1999/1331 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili taralından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Yaşar Arşları tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, durulma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra isin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinin maruz kaldıkları ve her nasılsa kesinleşen icra takibi sonucu ihya haciz tehdidi altında ödemek zorunda kaldıkları (745.000.000.-) lıra'nın herhangi bir borç ilişkisinden kaynaklanmadığını, taraflar arasında komisyon sözleşmesi bulunmadığını ileri sürerek, ödenen meblağın davalıdan istirdadını talep ve dava etmiştir.
Davalı cevabında, davacılara kiralık işyeri bulma konusunda da hizmet vererek karşılığında fatura ettiği komisyon ücretine hak kazandığını savunmuştur.
Mahkemece, sunulan kanıtlara icra takip dosyasına ve tanık anlatımlarına dayanılarak, davacıların talebi üzerine emlak komisyoncusu olan davalının kiralık işyerinin maliki ile davacıyı görüştürdüğü, ancak davacıların daha sonra davalıya haber vermeden malik ile kontrato düzenledikleri davalının verdiği bu hizmetten dolayı yıllık kira parasının % 12'si komisyon ücretine hak kazandığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacılar vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Ancak, BK. nun 404/son maddesi hükmüne göre, her türlü taşınmaz tellallığı sözleşmesinin yazılı olmasının geçerlilik koşulu olduğu yolundaki buyurucu kurala uygun olarak taraflar arasında bu nitelikte bir yazılı sözleşme bulunmadığı için davalı emlak komisyoncusu bu sözleşme çerçevesinde ücret talebinde namaz ise de, tarafların tacir olmasına ve toplanan kanıtlarla davalının davacı tarafa kiralık işyeri bulunmasında hizmet ifa etmiş olduğunun sabit olmasına göre TTK.nun 22.maddesindeki karşı tarafın ticari işletmesi ile ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan davalının uygun bir ücret isteyebileceği hükmü gözetilerek davalının hak kazandığı, uygun bir ücret miktarı belirlendikten sonra davanın kısmen kabulüne karar verilmek gerekirken, Yasanın anılan açık buyurucu hükmüne aykırı düşen meslek odası cevabına üstünlük tanınarak davalının tüm tellallık ücretine hak kazandığı sonucuna varılması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının
reddine, 2.bentte açıklanan nedenlerle kararın davacılar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 20.06.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.