 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 2000/4866
K: 2001/884
T: 05.02.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasında görülen davada Antalya Asliye 3.Hukuk Mahkemesi'nce verilen 8.6.2000
tarih ve 1998/919-2000/1274 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Verda Çiçekli tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkiline ait evin "Konut Sigorta Poliçesi" ile sel ve su baskını rizikolarını kapsayacak şekilde sigortaladığını, 14.9.1997'de meydana gelen sel baskının da evin hasar gördüğünü, hasar miktarının daha fazla olmasına karşın, davalı sigortaca kendilerine 938.161.636 TL ödeme yapıldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 550.000.000 TL hasar bedelinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, ekspertizce tesbit edilen 938.161.636 TL'lık hasar bedelinin davacıya ödendiğini, bunun üzerindeki istemin yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, yaptırılan bilirkişi incelemesinde,
ödenmesi gereken bedelin 2.828.073.972 TL olarak belirlendiği, davalının daha önce ödediği kısmın düşülmesi halinde, davacının 1.889.912.336 TL isteyebileceğinin belirlendiği gerekçesiyle, taleple bağlı kalınarak, 550.000.000 TL'nın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, konut sigortası poliçesinden kaynaklanan sigorta bedeli alacağının tahsili istemine
ilişkindir.
Davalı vekili, ekspertizce tesbit edilen hasar bedelinin davacıya ödendiğini, bunun üzerindeki
tazminat miktarından müvekkilinin sorumlu olmadığını savunmuştur.
Dosya arasındaki 14.4.1998 tarihli ekspertiz raporundan, gerek eşya, gerekse binanın gerçek
değerinin poliçede gösterilen sigorta bedelinden fazla olduğu ve eksik sigorta hükümleri uygulanmak suretiyle ödenecek hasar bedelinin tesbit edildiği anlaşılmıştır.
TTK'nun 1288/1 nci maddesinde "sigorta bedeli, sigorta değerinden aşağı olduğu takdirde ve
sigorta edilmiş menfaatin bir kısmının halele uğraması halinde sigortacı aksine mukavele
bulunmadıkça sigorta bedelinin sigorta değerine olan nisbeti neden ibaretse zararın o kadarından mesul olacağı" öngörülmüşür. Taraflar arasındaki sigorta sözleşmesinde eksik sigorta hükümlerinin uygulanmayacağına dair bir hükme rastlanmamıştır. Bu halde mahkemece, anılan yasa hükmü çerçevesinde eksik sigortanın varlığı kabul edilerek hasar bedelinin buna göre belirlenmesi ve oluşacak sonuca göre bir hüküm kurulmak gerekirken, bu husus gözden kaçırılarak ve yetersiz bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği
temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 5.2.2001 tarihinde oybirliğiyle karar
verildi.