 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 2000/4672
K: 2000/5679
T: 19.06.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesince görülerek verilen 28.12.1999 tarih ve 1998/408-1999/820 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili
ile davalı şirket vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Gürkan Gençkaya tarafından düzenlenen
rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinin murisinin işine gitmek üzere davalı bankanın servisine bindiğini, fren patlaması nedeniyle meydana gelen kazada hayatını kaybettiğini, müvekkillerinin destekten yoksun kaldıklarını, büyük üzüntü çektiklerini beyanla toplam 2.000.000.000, TL, maddi tazminat ve toplam 4.000.000.000. TL. manevi tazminatın olay tarihinden itibaren faizi ile davalılardan tahsilini talep ve dava etmiş, açılıp bu dava ile birleştirilen davasında ise, müvekkilleri için toplam 8.000.000.000 TL. destekten yoksun kalma zararının olay tarihinden itibaren davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı Banka vekili, diğer davalı ile aralarında taşıma sözleşmesi bulunduğunu, kazanın şoför hatası sonucu oluştuğunu, yapılan sözleşmeye göre kazının bütün hukuki ve cezai sorumluluğunun diğer davalı taşıyıcıya ait olduğunu, istihdam eden olmadıklarını, husumetleri bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı A. Turizm A.Ş. vekili, kaza sırasında şoförlerinin frenlerin tutmadığını anladığında yolculara arkalara kaçmalarını söylediğini, murisin bu ikaza uymayarak zararın çoğalmasına sebep olduğunu, bu nedenle tazminatta indirim yapılması gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; iddia, savunma ve dosyadaki belgelere göre, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davacılar murisinin kaza yapan servis aracında yolcu olduğu, müterafik kusuru
bulunmasının mümkün olmadığı, davalılar arasında düzenlenen taşıma sözleşmesine göre tüm hukuki sorumluluğun davalı şirkete ait olduğu, destekten yoksun kalınan miktarın bilirkişi tarafından hesaplanmış olduğu, çekilen acının yoğunluğuna göre manevi tazminat taktiri gerektiği sonucuna varılarak davalı banka hakkındaki davanın reddine, toplam l0.000.000.000. TL. maddi ve 4.000.000,000. TL. manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı şirketten tahsiline harar verilmiştir.
Kararı davacılar vekili ile davalı şirket vekili temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına
göre davalı A. Turizm A.Ş. vekilinin tüm ve davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava; Davacılar murisinin davalılar tarafından yapılan taşıma sırasında meydana gelen kaza neticesinde ölümü nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Borçlar Kanunumuzun 55.maddesine göre başkalarını istihdam eden kimse, maiyetinde istihdam ettiği kimselerin hizmetlerini ifa ettikleri esnada yaptıkları zarardan sorumludur.
Aynı kanunun l00.maddesinde ise muavin şahısların mesuliyeti düzenlenmiş olup, bir borcun ifasını ya da bir borç ilişkisinden doğan hakkın kullanılmasını bir yardımcı kişiye bırakan kimse, yardımcı kişinin görevi çerçevesinde diğer tarafa zarar vermesinden bu maddeye göre sorumlu tutulmuş olup, bu borç ilişkisinin mutlaka bir akitten doğmuş olması gerekmemektedir. Her iki madde arasında eri belirgin fark; zarar gören ile adam çalıştıran arasında sözleşme ilişkisi yaksa B.K.nun 55. maddesinin, sözleşme ilişkisi varsa B.K. nun l00.maddesine göre adam çalıştıranın sorumluluğunun belirlenmesi gerektiğidir.
Somut olay incelendiğinde; davacılar murisinin davalı banka personeli olup, davalı, banka tarafından temin edilen araçla iş yerine gitmekte iken servis aracının frenlerinin patlaması, ile
meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybettiği tartışmasızdır.
Yukarıda anılan ilkeler doğrultusunda mahkemece davalı bankanın sorumsuzluğuna ilişkin verilen hüküm eksik incelemeye dayalıdır.
Mahkemece öncelikle davalı bankanın, personeli olan davacılar murisini taşıma yükümlülüğünün bulunup bulunmadığının araştırılarak olaya uygulanacak kanun hükmünün tespit edilmesi ve bu aşamadan sonra gerektiği taktirde davalılar arasında yapılan
sözleşmenin irdelenerek davalı bankanın sözleşme konusu taşıma işini denetleme ve kontrol yetkisinin bulunup bulunmadığının saptanması, bu hakkının bulunduğunun tespiti halinde sözleşmedeki davalı bankanın sorumsuzluğuna ilişkin düzenlemelerin zarar gören
üçüncü kişiye karşı ileri sürülemeyeceğinin düşünülmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye ve yeterli gerekçeye dayanmaksızın davalı bankanın sorumsuzluğunun kabulü ile hakkındaki davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir,
SONUÇ; Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekili ile davalı A. Turizm A.Ş vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle
davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 207.000.0 lira temyiz ilam harcının temyiz eden davalı şirketten alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 19.6.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.