 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 2000/4388
Karar No : 2000/5399
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın Ankara Asliye 1.Ticaret Mahkemesince görülerek verilen 17.2.2000 tarih ve 1998/788-2000-29 sayılı kararınYargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Ahmet Susoy tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü.
Davacı vekili, müvekkili şirketin alçı sektöründe uzun süredir faaliyet gösterip, tescilli ABS markası adı altında değişik türlerinin de toz, lehya perdah, saten, plaka gibi değişik ibareler alması ve bu ibareler piyasaya sürülmesi karşısında müvekkili şirketin "ABS. Saten Perdah Alçısı" marka tescil başvurusunun davalı enstitü tarafından reddedildiğini, red kararına gerekçe olarak ÇBS. Boya Kimya San. ve Tic A.Ş. adına tescilli "SATEN" markasının gösterildiğini, oysa "Saten" isminin cins isim olup, tek başına tescilinin mümkün olmadığı parlak atlas gibi parlak, pamuklu kumuş anlamına geldiği, tescilli ve redde mesnet markanın "boya" müvekkilinin tescil başvurusunun ise "alçı" emtiası için olduğunu ve tüketici nezdinde karıştırma ihtimalinin de bulunmadığı gerekçeleriyle davalı enstitünün 12.5.1998 tarih ve M-352 sayılı kararının iptali ile marka tescil başvurusunun kabulü ile adlarına tescilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davayı cevabında, davacı başvurusunda esas unsur konumundaki "Saten" ibaresinin, aynı tür mallarla ilgili olarak daha önceden tescil edilmiş bulunan "SATEN" markası ile ayırt edilemeyecek kadar aynı olduğundan, 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 7/1,b maddesi gereğince başvurunun reddedildiğini, davacı başvurusunun marka bülteninde ilan edilmemesi nedeniyle, tescilede karar verilemeyeceğini, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, dosyadaki kanıtlar ve bilirkişi raporuna nazaran, davacının tescilini istediği markanın "alçı" emtiasına ilişkin olup, redde mesnet markanın "boya" emtiasına ilişkin olduğu ve "saten" kelimesinin ürün çeşidini gösterdiği gerekçeleriyle davacının davasının kısmen kabulü ile davalı idarenin 12.5.1998 gün ve M-352 sayılı kararının iptaline, tescil ve ilan isteminin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, marka tescil isteminin TPE'nce reddine dair kararın iptali istemine ilişkindir.
Davacının tescilini istediği "ABS Saten Perdalı Alçısı" ibaresindeki "saten" sözcüğünün dava dışı ÇBS A.Ş. adına 8.11.1998 tarihinde boya markası olarak tescil edildiği ve o tarihten beri kullanıldığı konusunda uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, "saten" sözcüğünün genel bir ifade olup, herkesçe kullanılıp kullanılmayacağı noktasındadır.
Mahkeme kararına dayanak yapılan bilirkişi raporunda, "saten" sözcüğünün, düz, parlak kumaş anlamına gelen genel bir ifade olduğu belirtilmiştir. Markaların Korunması Hakkında KHK.nin 7/c maddesinde "ticaret alanında cins, çeşit, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak veya malların veya hizmetlerin diğer karakteristik özelliklerini belirten işaret ve adlandırılmaları münhasıran veya esas unsur olarak içeren markalar'ın marka olarak tescil edilemeyeceği öngörülmüş ise de, "saten" sözcüğü bu kanun hükmü anlamında bir boya cinsi değildir. Bu nedenle boya markası olarak tescil eden kişi tarafından kullanılmasının ve tescilin korunması gerekir.
Kaldı ki, davacı ve davalının dava konusu markayı kullandıkları emtianın aynı sınıf içerisinde olduğu da, ihtilafsızdır. 556 sayılı markaların korunması hakkında KHK'nin 7/b maddesi uyarınca, tescilli markanın mahkemece iptal edilmedikçe, aynı sınıf içerisindeki emtia için başka kişilerce tescili ve kullanılması da mümkün olmadığından, TPE'nun red kararı yerindedir. Bu anlatılanlar karşısında davanın reddine karar verilmek gerekirken, yazılı şekilde kabulü doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 12.6.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.