Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 2000/437
K: 2000/1245
T: 21.02.2000

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
Taraflar arasındaki davanın Samsun Asliye 3. Hukuk Mahkemesinde görülerek verilen 28.10.1999 Tarih ve 1999/222-578 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Gürkan Gençkaya tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup,
incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili» müvekkiline ait aracın davalı şirket tarafından kasko sigortasının yapıldığını, aracın meydana gelen kazada kullanılamaz duruma geldiğini, davalı şirketin tazminatı
ödemediğini beyanla hurda bedeli tenzilinden sonra kalan 3.400.000.000 TL ile park ücreti olan 397.900.000 TL nın 24.9.1998 tarihinden itibaren reeskont oranında faizi ile davalıdan
tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili» aracın değerinin 3.200.000.000 TL olduğunu, hurda değeri olan l.435.000.000 TL nın tenzili neticesinde ödenecek miktarın l.785.000.000 TL olduğunu, park ücretinin
teminata dahil olmadığını temerrüde düşürülmediklerini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosyadaki belgelere göre benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, aracın onarımının ekonomik olmadığı, ikinci el değerinin 3.800.000.000 TL, park parasının taleple bağlı kalınarak 397.900.000 TL ve hurda değerinin de l.100.000.000 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 2.700.000.000 TL araç parası ile 397.900.000 TL park parasının 3.10.1998 tarihinden itibaren reeskont oranında faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı sigorta vekili temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere» mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Dava konusu sigortalı araç davalı sigorta şirketi tarafından 3.000.000.000. - lira sigorta bedeli ile teminat altına alınmış olup, D.İ.E. Tüketici fiyatlarına endeksli sınırsız enflasyon oranının bu rakamın üzerine uygulanacağı poliçeye derc edilmiştir. Araç geçirdiği kaza neticesinde onarılmasının ekonomik olmadığı gerekçesiyle tam ziyaa uğradığı kabul edilmiştir.
Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartlarının B. 3. 3. 1. 2.maddesine göre "aracın tam ziyaa uğraması halinde, sigortacının azami sorumluluk haddini geçmemek üzere, hasar
anındaki sigorta değeri ödenir. " Bu hükme göre sigorta konusu menfaatin rizikonun gerçekleşmesi anındaki gerçek tazmin değeri esas alınır. O halde mahkemece yapılacak iş, poliçe teminat miktarına poliçe tarihinden kaza tarihine kadar enflasyon oranı uygulanmak suretiyle kaza tarihindeki poliçe teminat miktarının bulunması ve aracın tam ziyaa uğramış olması nedeniyle kaza tarihindeki gerçek değerinin tespit edilerek bu miktarın poliçe
teminatı üstünde olması halinde poliçe teminat miktarının tazminat olarak verilmesi, bulunacak miktar poliçe teminatının altında ise, bulunan bu miktarın tazminat olarak verilmesi gerekirken enflasyon oranının eklenerek poliçe teminat miktarının hesaplanması ve
aracın dava tarihindeki değerinin nazara alınması suretiyle yukarıda anılan ilkelere aykırı olarak tazminat hesabı yapılması doğru değildir.
3-Davacı dava dilekçesinde sigortalı aracın kazadan sonra parkta bekletildiğini beyanla 397.900.000 lira park ücreti de istemiş ve mahkemece bu miktara hükmedilmiş ise de, bu istemin dayanağı poliçe genel şartlarında da bulunmamaktadır. Mahkemece bu husus değerlendirilmeksizin yazılı olduğu şekilde gerekçe gösterilmeksizin İstemin kabulüne karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
4-Davacı dava dilekçesinde 24.09.1998 tarihinden itibaren faiz talep etmiş ise de mahkemece hükümde bu tarihe 8 gün ilave edilmesi suretiyle faiz başlangıç tarihi gösterilmiş, ancak alınan bu 8 günlük sürenin dayanağı hükümde gösterilmemiş olması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda l numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 2,3 ve 4 numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 21.02.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini