 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2000/288
Karar No: 2000/4194
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın Ankara 8.Asliye Ticaret Mahkemesince görülerek verilen 16.7.1999 tarih ve 1998/740-1999/360 sayılıkararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Hüseyin Ulus tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup,
incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü.
Davacı vekili, davalı şirkete zorunlu mali mesuliyet sigortası ve ihtiyari mesuliyet sigortası ile sigortalı aracın, müvekkilinin eşinin sürücülüğünde karıştığı trafik kazasında müvekkilinin eşinin hayatını kaybettiğini, ancak sigortaca ödeme yapılmadığını ileri sürerek, toplam 2.000.000.000 TL.sının faiziyle davalıdan tahsilini talep dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkiline sigortalı araç sürücüsü kusursuz olduğu için, işletenin sorumluluğunu teminat altına alan müvekkilinden talepte bulunulamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve yaptırılan bilirkişi incelemeleri sonucuna göre, davacının murisin hem işletenin elemanı, hem de zarar gören üçüncü kişi durumunda bulunduğu ve zarar gören sıfatıyla kusursuzluğunun araç işletenini ve sigortacının sorumluluğuna neden olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, trafik kazasında hayatını kaybeden sürücünün mirasçısı tarafından hak sahibi sıfatıyla olay sırasında murisin yönetiminde olan aracı zorunlu mali sorumluluk poliçesi ile sigorta ettiren şirkete karşı vefat nedeniyle oluşan zararın tazmini istemişle açılmıştır.
Türk hukuk sisteminde, araç işletenlerine, uygulamada trafik sigortası olarak da adlandırılan, mali sorumluluk sigortası yaptırma zorunluluğu 2918 sayılı KTK.nun 91. Maddesi ile getirilmiş olup, anılan yasa maddesinin birinci fıkrasında, bu sigortanın, motorlu araç işleteninin aynı yasanın 85/1 madde ve fıkrasındaki sorumluluklarının karşılanmak üzere yaptırılacağı açıklanmıştır. KTK.nun 85/1 madde ve fıkrasında, bir motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, işletenin bu zararlardan sorumlu tutulamayacağı öngörülmektedir. Eğer, işleten bu yasa maddesi uyarınca sorumlu tutulamayacakta meydana gelen zarar trafik sigortası teminatı kapsamına girmeyeceğinden, bu zararın tazmini trafik sigortacısından da istenemeyecektir. Yani, trafik kazasında zarar görenler, zarar vereni araç işletenine karşı KTK.nun dan doğan sorumluluklarından dolayı başvurma hakkına sahip değillerse zarar veren aracın trafik sigortacısına da başvurma hakkına sahip değillerdir.
Somut olayda, davalı şirketin trafik poliçesi ile sigortaladığı aracın sürücüsü hayatını kaybetmiştir. Araç sürücüsü işletenin eylemlerinden sorumlu olduğu şahıslardandır. Bu sürücünün kusursuz olduğu da çekişmesizdir. Bu durumda bu aracın işletenine 2918 sayılı KTK. Uyarınca başvurma imkanı bulunmamaktadır. Araç işleteninin 2918 sayılı KTK.dan doğan bir sorumluluk olmadığına göre, davalı sigorta şirketinin de sorumluluğu olmamıştır. Hal böyle olunca mahkemece, davalı hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerekirken, aksine düşünceyle yazılı şekilde hüküm tesisi yerinde görülmediğinden kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden iadesine, 15.5.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.