 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 2000/2845
Karar No : 2000/4073
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın İstanbul 1.Asliye Ticaret Mahkemesince görülerek verilen 09.06.1999 tarih ve 1998/1145-1999/573 sayılıkararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Salih Çelik tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü.
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı arasında imzalanan 05.06.1997 tarihli Finansal Kiralama Sözleşmesi'nin konusu makinanın, 10.06.1997 tarihinde müvekkili şirkete teslim edilmek üzere getirilip ambalajı açıldığında malın hasarlı olduğunu noter aracılığı ile tesbit ettirdiklerini, oysa makinanın satıcı firmadan davalı tarafından sağlam teslim alındığını dolayısıyla hasardan davalının sorumlu olduğunu, hasarın davalıya bildirilmesi üzerine davalının sözleşmeyi feshettiğini müvekkilince de malın iade edildiğini buna rağmen peşinat olarak ödenen 26.600 DM.nın iade edilmediğini, hasarın oluşumunda ve sözleşmenin feshinde müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, BK.nun 108.maddesi ve hakkaniyet uyarınca peşinat iade edilmesi gerektiğini ileri sürerek bu miktarın fiili ödeme tarihindeki TL. karşılığının faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, Finansal Kiralama Kanunu'nun 14.maddesi uyarınca malın sözleşme süresi içinde hasarlanmasında sorumluluğun kiracıya ait olduğunu, sözleşmenin 8/6.bendi uyarınca ayıpla ilgili ihbarın satıcıya karşı yapılması gerektiğinden hasarın kiralayan durumundaki müvekkilini ilgilendirmediğini, kaldı ki, tarafların birbirlerini ibra ederek sözleşmeyi karşılıklı olarak feshettiklerini ayıplı makinanın daha sonra bedelinden aşağı satıldığından dolayı aslında müvekkili şirketin davacıdan daha fazla zarara uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlar doğrultusunda davalının makinanın anapara ve faiz kaybı olmadan hasarlı olarak sonradan satılabilmesi halinde peşinatı iade edeceklerini davacıya bildirdiği, ancak malın 133.000 DM. Olan bedeline karşılık hasarlı haliyle 23.000 DM.na satıldığı, kaldı ki tarafların birbirlerini karşılıklı ibra ederek sözleşmeyi feshettikleri gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davacı kiracının, finansal kira sözleşmesinin feshi üzerine daha önce kiralayana ödediği peşinatın istirdadı istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık, kiralanan malın hasarın sözleşme süresi içinde ortaya çıkması üzerine sorumluluğun kime ait olacağı ve davacı kiracının peşinatın iadesini isteyip isteyemeyeceği üzerine toplanmaktadır.
Davacı kiracı, kiralananın kendisine teslimi sırasında malın daha önce hasarlandığını tesbit ettirmesi üzerine 01.07.1997 tarihli ihtarname çekerek, hasarlı olarak gönderilen malın kira bedelini ödemeyeceğini, sözleşmenin feshedilmesini, sözleşme nedeniyle hiçbir hak ve alacak taleplerinin kalmadığını davalı kiralayana bildirmiştir.
Davalı ise, aynı tarihli cevabında, malın hiçbir faiz ve anapara kaybı olmadan satılabildiği taktirde peşinat olarak alınan dava konusu miktarın iade edileceğini yada yeni bir işlem için peşinat olarak sayılabileceğini ve sözleşmeyi feshettiklerini davacıya bildirmiştir. Davalı peşinatı koşulu olarak iade edeceğini bildirdiğinden artık davacı ibraname ile bağlı sayılamaz. İbraname, kayıtsız ve şartsız olarak bildirilmeli ve karşı tarafça yine kayıtsız ve şartsız olarak kabul görmelidir.
Öte yandan, herne kadar Finansal Kiralama Yasası'nın 14.maddesine göre sözleşme süresinde hasar ve ziyanın sorumluluğu kiracıya ait ise de bu hüküm kiralananın kiracıya hasarsız şekilde tesliminden itibaren sözleşmenin gerçekleşmesinden sonra mal kiracının kullanımında iken oluşacak hasarlardan doğan sorumluluğu ifade eder.
Somut olayda, emtianın sözleşmenin başlamasından önce hasarlandığının kiracıya malın teslimi sırasında orijinal ambalajında ilk defa açılırken fark edilmesi üzerine satıcı firma elemanlarınca ve ayrıca noterce tutanak belirlendiğine göre artık hasarın sorumluluğu kiracıya yüklenemez.
Bu durumda, peşinatın tamamının iadesine karar verilerek davanın kabulü gerekirken, Yasa'nın 14.maddesine yanlış anlam verilerek ve ayrıca ibranameden ve malın gerçek değerinden aşağıya satıldığından bahisle davanın reddi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı şirket yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine 11.05.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.