Hukuki.NET

T.C
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 2000/2831
K: 2000/3875
T: 8.5.2000

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
6762/m.1065,1066
 
Taraflar arasındaki davanın İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesince görülerek verilen 17.12.1999 tarih ve 1996/881-1999/1188 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Gürkan Gençkaya tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ KARARI:
Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından Ukrayna'ya ihraç edilen narenciyenin davalılarca deniz yolu ile yapılan taşıması sonunda malların Ukrayna Ticaret Odası Kievnii Servis Firması tarafından yapılan tespitinde donmuş olduklarının belirlendiğini, malların %80'inin bozulmuş olduğunun tespit edildiğini beyanla, zarar miktarı 100.269.USD. ın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, müvekkillerinden Zim Israel Ltd. in asıl taşıyan olduğunu bizzat donatanı olduğu gemi ile taşımayı gerçekleştirdiğini, diğer davalı, müvekkillerinin ise asıl taşıyan müvekkili şirketin acentası olduklarını, haklarında izafeten dava açılması gerektiğini, ayrı ayrı dava edilemeyeceklerini, bu davada husumete ehil bulunmadıklarını, malların satış ve teslim şeklinin FOB bazında olduğunu, buna göre malların gemi küpeştesini geçtiği andan itibaren her türlü hasarına alıcının katlanması gerektiğini, ayrıca bu davayı, alıcının açması gerektiğini, bunun yanında Türk Ticaret Kanunu'nun 1066. maddesine göre, hasarın üç gün içerisinde ihbar edilmediğini, alındığı şekilde teslim edildiğinin kabulü gerektiğini, malların taşıma sırasında hasarlanmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosyadaki belgelere göre, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davalılar Belmar A.Ş. ve İskender Albert Ltd. Şti. nin diğer davalı şirketin acentası oldukları, asıl taşıyan olmadıkları, kendileri hakkında izafeten dava açılabileceği, bu davada husumet, yöneltilemeyeceğini malların hasarı ile ilgili Türk Ticaret Kanununun 1066. maddesine uygun bir ihbarın yapılmamış olduğu, alınan eksper raporunun tarafların birlikte iştiraki ile olmadığı, malların alındığı şekilde teslim edildiğinin kabulü gerektiği, aksinin davacı tarafından kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde Usul ve Yasa'ya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Taşıma işi Zım İsrael Novigation Co Ltd. tarafından donatanı olduğu M/V Isıs isimli gemi ile gerçekleştirilmiş olup mahkemece yükün teslimi sırasında geçerli bir ihbar bulunmadığından bu davalı hakkındaki dava da bu nedenle red edilmiştir.
TTK.nun 1065 ve 1066 maddeleri uyarınca yükün muayene ve zararının ihbarı iki aşamalı yapılmaktadır. Gerek, taşıyanki çoğunlukla onu temsilen kaptan, gerekse gönderilen yükün gönderilene tesliminden önce, malların hal ve vaziyetini, ölçü ve tartısını tesbit ettirmek maksadı ile onları mahkemeye veya selahiyetli diğer bir makama yahut bu husus için resmen tayin olunmuş bilirkişilere muayene ettirmek hakkını haizdir. Muayene yükün gönderilene tesliminden önce yapılacağı için mahkemeye yaptırılacak tesbitte, tarafların birinin bu tesbitte bulunması yeterlidir. Yükün gönderilene teslimden önce yukarıda anlatılan şekilde bir muayene yaptırılmamış ise, yükün gönderilene tesliminden sonra izlenecek yol, şu olmalıdır. Kısmi ziya veya hasar halinde gönderilen, en geç yükün, navlun sözleşmesi veya konişmento gereğince onu teslim almak hakkını haiz şahsa teslimi sırasında taşıyan veya boşaltma limanındaki bir temsilcisine yazılı olarak hasarı bildirmek zorundadır. Yahut yükün hal ve vaziyetini, ölçü, sayı veya tartısını en geç teslim sırasında her iki tarafın iştirakiyle resmen tesbit ettirecektir. Uygulamada, boşaltma limanında yükün kısmi ziya ve hasarı, gönderilen veya temsilcisi ile kaptanın iştiraki suretiyle kargo raporu tanzim edilmektedir. Bu yapılmamış ise tesbitin mahkeme kararıyla veya bu işleri yapmakla görevlendirilmiş selahiyetli makam tarafından yahut bu husus için resmen tayin edilmiş eksperler vasıtasıyla yapılması gerekmektedir. Bu şıkta yani malın tesliminden sonra mahkemece yapılacak tesbitte her iki tarafın tesbit sırasında hazır bulundurulması şarttır. Tek taraflı tesbit yeterli değildir. Yine malın tesliminden sonra ziya ve hasar haricen belli değilse ihbarnamenin yükün teslimin bittiği tarihten itibaren üç gün içinde taşıyana veya yetkili acentasına gönderilmesi gerekir. ( Bak. Prof. Tahir Çağa - Navlun Sözleşmesi, 5. Baskı, 1995 sh. 135 vd)
Yukarıda özetlenen yasal düzenlemeye gerekli şekilde uyulup uyulmadığını denetlenebilmesi için ise, mahkemece öncelikle yükün gönderilene teslim edilip edilmediğinin, teslim yapılmış ise teslim tarihinin kesin şeklide tesbiti gerekmektedir.
Somut olayda, davacı şirketin başvurusu üzerine Ukrayna'da Kiev'de 23.1.1996 tarihinde bir hasar tesbiti yapılmış ise de, bu tutanağın malın tesliminden önce mi, yoksa tesliminden sonra mı yapıldığı açık değildir. Başka bir anlatımla mahkeme, boşaltma limanında yükün gönderilene teslim tarihinin ne olduğunu araştırmamıştır. Bu nedenle davacı tarafından davalıya gönderilen 28.6.1996 tarihli hasar ihbarının TTK. nun 1066. maddedeki sürelere uygun olup, olmadığı anlaşılamamaktadır.
O halde, mahkemece yapılacak iş; yukarıda açıklandığı gibi yükün gönderilene teslim tarihinin veya yükün teslim edilmesi gereken tarihin araştırılması, bulunacak tarih itibariyle tesbit ve ihbarların TTK. nun 1065. ve 1066. maddelerdeki usule uygun yapılıp yapılmadığının tayini ve hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ : Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekillinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına ( BOZULMASINA) oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini