 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 2000/2738
K: 2000/4996
T: 01.06.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın İstanbul Asliye 2. Ticaret Mahkemesince görülerek verilen 24.6.1999 tarih ve 1999/377-667 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Ali Orhan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup» incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilin yurt dışında mukim Codefine S. A firmasının Türkiye'den ithal ettiği emtianın Almanya'nın Gronaç Şehrine taşınması işini üstlendiğini, taşıma işin fiilen davalıya havale ettiğini, davalının emtiayı yüklemeyi takip eden 7 gün sonra alıcısına teslim etmesi gerekir iken yüklemeden 44 gün sonra 12.6.1996 tarihinde taşımayı gerçekleştirdiğini, alıcı firmanın bu taşımanın gecikmesi nedeniyle aynı maldan oluşan yükün uçak ile ve ücreti de müvekkile ödenmek üzere müvekkile başvurduğunu» daha fazla zarara muhatap olmamak için alıcının talebi 4 parti olarak uçakla gönderildiği gibi» emtianın Avrupa işi dağıtımının da yapılmak zorunda kalındığını ileri sürerek, davalıya ödenen navlun bedeli 143.740.000 TL ile» uçak nakliyesi bedeli 250.261.000 TL ve Avrupa içi dağıtım gideri 6.778 DM ın ödeme tarihlerinden itibaren en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş tir.
Davalı vekili, müvekkilin gecikmeden dolayı navlun ücretinden 500 DM lık kesinti yapıldığını, davacının başka hukuki ilişkiler nedeniyle müvekkilden taleple bulunmasının hukuken mümkün olmadığını» l yıllık zamanaşımı süresinin de dolduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre, davalının yüklemeden itibaren 7 gün içinde emtiayı alıcısına teslim etmesi gerekir iken gecikerek teslim ettiği» davacının bu nedenle karayolu taşıması dışında 2.kez uçakla yapılan taşıma bedeli ödenmiş olması karşısında karayolu taşıma bedelini aşan miktar kadar zarar talebinde bulunabileceği, diğer hava yolu taşımalarının ise, davacı ile dava dışı taşıtan arasındaki sürekli hukuki ilişkiden kaynaklandığı , bu nedenle diğer hava taşıma ücretlerinin davalıdan istenemeyeceği, emtianın uçakla en yakın Düraldarf'a kadar taşınabileceği, buradan da Grenan 'ya yapılan karayolu taşıması ücretinin de ilavesi ile toplam olarak gecikmeli taşıma nedeniyle davacının ek olarak ödemesi gereken ücretin 244.183.122 TL olduğu, taşıma navlunu 3000 DM'nın karşılığı olan 178.299.000 TL nın üzerindeki ödemenin davacıdan zararını oluşturduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 65.884.122 TL nın dava tarihinden itibaren reeskont oranı üzerinde faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
l -Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına
göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Ancak taraflar arasındaki taşıma sözleşmesi gereğince emtianın yükleme tarihinden itibaren l hafta içerisinde alıcısına teslim edilmesi gerektiği, davalı taşıyıcının buna rağmen emtiayı
yükleme tarihinden 52 gün sonra yani 45 gün gecikerek alıcısına ulaştırdığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık yoktur.
Taşımanın CMR hükümlerine tabi olması nedeniyle navlun ücretinin de düşmesi söz konusu değildir. Zaten bu kalem de mahkemece reddedilmiştir. Mahkemece alınan ilk ve 2. bilirkişi raporlarında da açıklandığı gibi taşıyıcının emtiayı geç taşıması nedeniyle emtiada herhangi bir zarar veya ziya oluşmadığı takdirde uygulanması gereken herhangi bir düzenleme yapılmamıştır. Bu durumda, geç ifa dolayısıyla taşıtan Borçlar Kanunu 'nun genel hükümleri gereğince çeç ifadan doğan zararları isteyebilir. (B.K. 102)
Öte yandan TTK. nun 7801/l, son cümlesi gereğince taşıyıcı geciken taşıma nedeniyle doğan zararlardan sorumludur.
Mahkemece yukarıda açıklanan gerekçelere uygun oları bilirkişi raporlarındaki belirlemeler kabul edilmeyerek, aslında davalı tarafça tahsil edilmiş olan taşıma ücretinin davacının zararından tenkisi suretiyle aradaki farkın davacı zararı olarak kabul edilerek karar verilmesi doğru görülmemiştir, O halde mahkemece, davacının 3.5.1999 tarihli yeminli mali müşavir Kaan Azak 'in raporuna vaki itirazları da dikkate alınarak, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulundan rapor alınmak suretiyle, davacının navlun bedeli dışındaki taleplerinin değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir iken, yazılı şekilde soyut değerlendirmeler içeren rapora itibar edilerek karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir .
SONUÇ: Yukarıda 1. nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine 1.6.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.