 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 2000/2400
K: 2001/491
T: 29.1.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- DEPREM RİZİKOLU KONUT SİGORTA POLİÇESİ
- TAZMİNATIN HESABI
Karar Özeti: Taraflar arasında düzenlenen Konut Sigorta Poliçesi Genel Şartlarında "Binalarda rizikonun gerçekleştiği yer ve tarihte, piyasa rayiçlerine göre bulunan, yeni inşa bedeli esas tutulur. Ancak, bu bedelden eskime, yıpranma ve başka sebeplerden ileri gelen kıymet eskimeleri indirilir." hükmü yer almıştır. Bu durumda, davacıya ait konutun, yeniden inşa edilip edilemeyeceği, mahkemece, ilgili kuruluşlardan araştırılarak sonucuna göre tazminatın belirlenmesi gerekir.
(6762 s. TTK. m. 1269)
Taraflar arasında görülen davada (Sakarya Asliye 1. Hukuk Mahkemesi)nce verilen 18.7.2000 tarih ve 2000/127 - 2000/451 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkiline ait konutun davalı sigorta şirketine deprem rizikosunu da teminat altına alacak şekilde "Konut Poliçesi" ile sigortalı olduğunu, 17.8.1999 tarihinde meydana gelen depremde ağır hasar gördüğünü ve yıkımına karar verildiğini, hasar bedeli 18.000.000.000. -TL olduğu halde, kendilerine 7.366.300.000. -TL ödendiğini, fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuklarını ileri sürerek, bakiye 8.314.780.000.- TL nın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, Poliçe Genel Şartlarının B-4 maddesi uyarınca, zarar miktarı konusunda tarafların anlaşamaması halinde hakem - bilirkişiye gidilmek gerektiğini, bunun delil sözleşmesi niteliğinde olduğunu , hasar bedeli isteminin de fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia savunma ve toplanan kanıtlara göre, yaptırılan bilirkişi incelemesinde, bina yeniden inşa edilmeyecekse tazminat değerinin binanın rizikonun gerçekleşmesinden bir gün önceki alım satım değerinden arsa kıymeti düşülmek suretiyle yapılan hesaplamada, davacıya ödenmesi gereken miktarın 12.614.400.000. -TL olarak belirlendiği, davacıya ödenen miktar düşünüldükten sonra bakiye 5.248.100.000. TL nin davacının isteyebileceği sigorta tazminatı olduğu gerekçesiyle, 5.248.100.000. -TL. nın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre ve her ne kadar Konut Sigortası Poliçe Genel Şartlarının B.4 maddesinde, tarafların zarar miktarı konusunda anlaşamadıkları takdirde hakem-bilirkişiye gidileceği öngörülmüş ise de, davacı taraf davalı sigortaca belirlenen hasar bedelinin bir kısmını ihtirazi kayıtla tahsil edip, bakiye zararı için bu davayı açtığına göre, bu aşamadan sonra hakem - bilirkişi prosedürüne başvurulması isabetli olmayacağından davalı vekilinin yerinde görülmeyen aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Ancak, hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda; Poliçe Genel Şartlarının B.5 1.5 maddesinde "Binalarda, rizikonun gerçekleştiği yer ve tarihte piyasa rayiçlerine göre bulunan yeni inşa bedeli esas tutulur. Ancak, bu bedelden eskime yıpranma ve başka sebeplerden ileri gelen kıymet eskimeleri indirilir. Bina yeniden inşa edilmeyecekse, tazmin kıymeti, binanın rizikonun gerçekleşmesinden bir gün önceki alım-satım değerinden arsa kıymeti düşülmek suretiyle bulunacağı" hükme bağlanmış olup, 17.8.1999 depreminden sonra Sakarya ilinde inşa izni verilmediği belirtilerek, tazminatın buna göre hesaplandığı anlaşılmıştır.
Oysa, anılan Poliçe Genel Şartları'na göre, davacıya ait konutun yeniden inşa edilip edilemeyeceği mahkemece, ilgili kurum ve kuruluşlardan araştırılarak, oluşacak sonuca göre sigorta tazminatın belirlenmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte yazılı nedenlerle, kararın davalı yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 29.1.2001 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.