 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 2000/1240
K: 2000/2452
T: 30.03.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın Kadıköy 2.Asliye Ticaret Mahkemesince görülerek verilen 22.12.1999 tarih ve 1998/1306 - 1999/1003 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği konuşulup düşünüldü.
Davacı vekili, Inzhener Gulyaev isimli geminin muhtelif tarihlerde İstanbul Boğazı ve İstanbul Limanı'na giriş ve çıkışlar yaptığını, bu seterlere ait fener ve tahlisiye ücretlerim ödemediğini, bu konuda yapılan icra takibine itiraz edilmiş olması nedeniyle itirazın durduğunu ileri sürerek icra takibine yapılan itirazın iptali ile % 40 inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmişitir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere, icra takip dosyasına, bilirkişi raporuna göre; Geminin yapmış olduğu seferlerde değişik acentaların bulunduğu davaya konu 8 adet seferden 3'ünde davalı acentanın acentalık yaptığı, bu seferlere ait ücret üzerinden (284.968.593.-) lira takibin devam etmesi ve yine bu miktar üzerinden % 40 icra-inkar tazminatına hükmedilmesine, davacının acentaya karşı, donatana izafeten ve acentaya asıl davalı olarak açılan bu davanın tamamının reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Türkiye Denizcilik Kurumu Kurulusu hakkında önceki 5842 sayılı Kanun daha sonraki 117 sayılı KHK., 618 sayılı Limanlar Kanunu ve 233 sayılı KHK.nin geçici 5 nci maddesine dayanılarak çıkarılan 14.11.1984 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Türkiye Denizcilik işletmeleri Ana Stasüsü 4.3.fıkrası uyarınca Devletçe verilmiş tekel hakkına dayanak kılavuzluk işi yapmak davacının işlevleri arasında bulunup aynı ana statünün 4-2/B maddesi gereğince davacının tekelindedir. Diğer taraftan Dairemizin yerleşik uygulamasına göre tarifede yazılı asıl alacak üzerinden hesap edilecek ceza ve onlara ilave edilen % 12 oranları bir cezai şart olmayıp tarifenin 14/2'ele yazılı ceza ve ilave cezalar bir bütün olarak gecikme faizi kabul edilmektedir.
Diğer taraftan mahkemece tarifenin yasal olduğu benimsenip donatan hakkında bu tarifeye göre hüküm kurulmuşken, aynı tarifenin acente hakkında uygulanmayacağını benimsemek çelişkili davranış olarak görülmüştür.
Yasal şekilde yürürlüğe konulmuş tarifenin 15 ncı maddesi uyarınca donatan, kaptan ve acentaların müteselsilen sorumlu 'oldukları gözönünde bulundurularak davalı acentenin de sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken acente hakkında asıl davalı sıfatıyla açılan davanın da kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazını kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 30.03.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.