 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 2000/1130
K: 2000/2040
T: 20.03.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın İstanbul 3.Asliye Ticaret Mahkemesince görülerek verilen 8.10.1999 tarih ve 3999/22-1999/1014 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Ahmet Susoy tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirketin fuarcılık alanında faaliyet gösterdiklerini, müvekkilinin "imak 99" davalı şirketin ise aynı içerikli "tatef 99" fuarını düzenlediklerini, davalının sektördeki firmalara gönderdiği, yazıda 1999 yılı içerisinde İstanbul ve Kocaeli sınırlan içerisinde metal isleme ve imalat sektöründe bir başka fuarda ürün sergileyen firmanın aynı ürün ve markaların Tatel 99 fuarında sergileyemeyeceğinin bildirildiğini, bu durumun haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek, davalının fiilinin haksız olduğunun tesbitine, haksız rekabetin menine, kararın ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davaya cevabında, müvekkilinin fuarcılık alanında önder bir kuruluş olması nedeniyle kendisinden önce yapılan bir organizasyonda yer alan ürünlerin bu niteliklerini yitirmiş olmaları nedeniyle önceliğin başka firmalara verilmesinin doğal vs haklı bir tercih olduğunu davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosyadaki kanıtlara nazaran, her iki şirketin benzer konularda aynı yıl içerisinde İstanbul içerisinde fuar düzenledikleri ve bu iş kolunda aralarında bir rekabetin bulunduğu, davalı şirketin organize ettiği fuara katılmak isteyenlere gönderdiği yazı ile aynı iş kolu ile ilgili düzenlenecek veya düzenlenmiş, davacının organize ettiği fuara katılmış veya katılacak şirketlere kendisinin düzenlediği fuar katılma hakkı tanımadığı, bu yazı ile her iki fuara katılmak isteyen şirketleri bir tercih yapma zorunda bıraktığı, böylece davacının düzenleyeceği fuara katılmak isteyenlerin sayısının büyük ölçüde düşeceği, davalı şirketin bu eyleminin 4054 sayılı yasanın 6.maddesine aykırı bir davranış olduğu, bunun doğal sonucu olarakta TTK.nün 56 ve 57/l0.maddelerine aykırı düştüğü gerekçeleriyle davanın kabulü ile davalının eyleminin haksız rekabet oluşturduğunun tesbitine, önlenmesine ve kararın TTK. nün 61. maddesi uyarınca ilanına karar verilmiştir.
Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece, davalı şirket eylemi tanımlandıktan sonra, bu durumun TTK.nun 56, 57/10.maddeleri göndermesi ile, 4054 sayılı Yasa'nın 67a,b maddeleri uyarınca haksız rekabet oluşturduğunun tespiti ile haksız rekabetin önlenmesine karar verilmiş ise de, hükme dayanak yapılan 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un 6.maddesinde düzenlenen "Hakim Durumun Kötüye Kullanılması" hallerinin varlığı halinde, anılan yasanın 8. vd. maddelerinde ihlalin nasıl engelleneceği ve yetkili birim tespit edilmiş bulunmaktadır. Böyle bir durumda Rekabet Kurulu'nün harekete geçeceği ve kurul kararlarına karşı ancak
Danıştay'a başvurulabileceğinin (4054 s. kanunun 55..mad.) belirlenmiş bulunması karşısında, yerel mahkemece, tatbik yetkisi bulunmayan yasa hükümleri uygulanmak suretiyle uyuşmazlığın çözümlenmesi doğru görülmemiştir. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, 4054 sayılı yasa hükümlerinden esinlenilmeden davaya konu yazılı eylemin TTK.nun 56. vd. maddeleri uyarınca haksız rekabet oluşturup, oluşturmayacağının tespiti ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesinden ibaretken, yazılı olduğu şekilde karar tesisi doğru olmamış ve kararın açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir.
2-Bozma sebep ve sekline göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 20.03.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.