 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 2000/10715
K: 2001/181
T: 18.01.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Asliye l0.Ticaret Mahkemesi'nce verilen 09.03.2000 tarih ve 1999/1127 - 2000/182 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi duruşmalı olarak davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 12.12.2000 günde davacı avukatı A. D. geldi, davalı taraf tebligata rağmen gelmediğinden, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraflar avukatları dinlenildikten sonra, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı.
Dava dosyası için Tetkik Hakimi Ömer Özdemir tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin asıl borçlu ve diğer davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil
olarak imzaladığı kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan kredi teminat mektubu bedellerinin devre komisyon faizlerinin ödenmediğini, davalılar aleyhinde icra takibi başlatıldığım ileri sürerek teminat mektubu bedellerinin faizsiz hesapta depo edilmesini talep etmiştir.
Davalılar, davaya yanıt vermemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davalı şirket yönünden risk
koşullarının oluştuğu, kefil Erdal yönünden, teminat mektupları nakte dönüşmediğinden riskin gerçekleşmediği gerekçesiyle, davalı şirket yönünden davanın kabulüne, diğer davalı yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı banka, taraflar arasında düzenlenen kredi taahhütnamesi kapsamında davalı şirket
lehine kullandırılan teminat mektuplarının devre komisyonlarının teminat için her iki davalıya da 04.05.1999 tarihli ihtarname göndermiştir. İhtarnamenin tebliğine rağmen verilen sürede borcun ödenmiş olduğu kanıtlanmamış bulunmasına göre, her iki davalı yönünden de temerrüt oluşmuş ve risk gerçekleşmiştir. Kredi sözleşmesinde kefillerin durumu ayrılmamış bulunmasına göre, davalı Erdal yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle, anılan davalı yönünden davanın reddi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile
kararın BOZULMASINA, 100.000.000.- lira duruşma vekillik ücretinin davalı Erdaldan alınarak davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 18.01.2001 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.