 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 2000/10420
K: 2001/1269
T: 15.2.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasında görülen davada Ankara Asliye 9.Ticaret Mahkemesi'nce verilen 6.7.2000
tarih ve 2000/2-344 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve
temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Y. Banu Yalçınkaya tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, tarafların davalı V. Otelcilik ve Turistik Tesisleri İşletmeleri A.Ş.nde paydaş olduklarını, davacının %40, davalı şirketin yönetim kurulu başkanı olan diğer davalı Süreyya'nın %40 ve annesi Özlem Pekuysal'ın %20 payla ortak bulunduklarını, şirket kurucusunun 27.1.1998 tarihinde vefatı üzerine davalı Süreyya'nın davalı şirketi ele geçirdiğini, şirket zararına tasarruflarda bulunduğunu ileri sürerek, her türlü dava ve sair talep hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı Süreyya'nın davalı A.Ş.nin yönetim kurulu üyelik ve başkanlığından azline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, davalı Süreyya'nın şirket genel kurulunun kararı ile yönetim kurulu üyeliğine
seçildiğini, bu nedenle aynı yolla görevden alınabileceğini, dava yolu ile üyelikten azlinin mümkün olmadığını, yönetim kurulu başkanının ise, yönetim kurulu üyelerince seçilmesi nedeni ile ancak yönetim kurulu üyelerinin kararı ile görevden alınabileceğini, bu nedenle dava açılmasının mümkün olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dava dosyası kapsamı nazara alınarak, yönetim kurulu
üyesinin görevden alınmasının TTK. m. 316 ya göre genel kurul kararı ile olabileceği, yönetim kurulu başkanının ise, yönetim kurulu seçtiği için yönetim kurulu başkanının başkanlık sıfatının alınmasının ancak yönetim kurulu kararı ile mümkün olabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan
delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına yönetim kurulunca böyle bir istemin reddi halinde davacı ortağın keyfiyeti önce genel kurula ve buradan alacağı karara göre dava yolu ile mahkemeye getirmesi mümkün bulunmasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının
reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.160.000 lira temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 15.2.2001 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.