 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2000/10349
Karar No: 2001/1398
Tarih : 12.02.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasında görülen davada Ankara asliye 3-Ticaret Mahkemesi'nce yerilen 13.7.2000
tarih ve 2000/143-461 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Deniz Biltekin tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı olup, Belçika'da ikamet ettiğini, ihtarnamelerin usulsüz tebliğ edildiği gibi, miktarlarının da farklı olduğunu ileri sürerek 18.10.1999 gün ve 321 nolu yönetim kurulunun ihraç kararının iptaline, müvekkilinin üyeliğinin tesbitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, ihraç kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, tebligatların davacının bildirdiği adrese yapıldığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamından davacının kooperatife bildirdiği adrese tebligatın yapıldığı bu nedenle 3 aylık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın süre yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava. ihraç kararının iptaline ilişkindir. Mahkemece davacının kooperatife bildirdiği en son adrese tebligat yapıldığı ve 3 aylık sürenin geçtiğinden bahisle davanın süre yönünden reddine karar verilmiştir. Tebligat Kanunu 10.madde uyarınca tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Muhatap adresinde bulunmaz ise, tebligatın ne şekilde yapılacağı 16., 20.,21.maddelerde gösterilmiştir. Davacının ihracına ilişkin "18.10.1999 tarihli karar muhataba verilmek üzere kardeşi Gürsel Dal imzasına yapılmakla anılan kanun maddelerine uygun yapılmış tebligat yoktur Ancak, dosyada noter tarafından yazılan ihtarnamelerin tebliğ şerhleri dikkate alındığında, tebligatların şerhlerinin eksik yazılmış olması ihtimaline binaen mahkemece, tebligat asıllarının celbi ile yukarıda açıklandığı üzere Tebligat Kanunu hükümleri uyarınca yapılmış geçerli bir tebligatın bulunup bulunmadığının tesbiti ile sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi doğur görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA .ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 12.2.2001 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.