Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 2000/10346
K: 2001/1417
T: 19.02.2001

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
 
Taraflar arasında görülen davada Ankara Asliye 3. Ticaret Mahkemesi'nce verilen 21.9.2000
tarih ve 2000/20-2000/515 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Gürkan Gençkaya tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkiline ait aracın davalı şirket tarafından kasko sigorta poliçesinin
yapıldığını, meydana gelen kaza neticesinde oluşan hasarın davalı tarafından araç sürücüsünün ehliyetinin yabancı olması nedeniyle ödenmediğini, Almanya'dan alınmış sürücü belgesinin Türkiye'de de geçerli olduğunu, sürücünün ehliyetsiz olarak düşünülemeyeceğini beyanla, 8.000.000.000.TL. hasar bedelinin temerrüt tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, Türk vatandaşlarının yurda dönüşlerinden itibaren bir yıl içinde sürücü
belgelerini değiştirmedikleri taktirde, değiştirinceye kadar araç kullanamayacakları, bu nedenle sigortalı aracın kaza sırasında sürücü belgesiz kişi tarafından kullanıldığını, poliçenin teminat dışı kaldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosyadaki belgelere göre, davacının Karayolları Trafik Kanunu hükümlerine göre, gerekli sürücü belgesine sahip olmayan eşinin sigortalı aracı kullandığı sırada oluşan  hasarın  teminat  dışında  kaldığı,  sürücünün   10  yıldır yabancı  sürücü  belgesi  ile  araç kullanmasının yasal durumu etkilemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, taraflar
arasındaki uyuşmazlık, sigortalı aracın Almanya'da alınmış sürücü belgesi ile kullanılması sırasında meydana gelen hasarın, kasko sigorta poliçesi teminatına dahil olup, olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 40.maddesine göre; "Türk vatandaşları ....dış
ülkelerden aldıkları cinsi için geçerli sürücü belgeleri ile yabancı ve Türk plakalı araçları ülkemizde kullanabilirler. Bu belgeler ile ülkemizde araç kullanılmasına ilişkin esaslar yönetmelikte gösterilir." hükmü yer almakta olup, anılan hükümde değinilen Karayolları Trafik Yönetmeliği'nin 881/B. maddesine göre ise; yurda dönüşlerinde Türk vatandaşlarının dış ülkelerden aldıkları sürücü belgeleri, eğitim ve sınav şartı aranmaksızın karşılığı veya dengi olan sürücü belgeleri ile değiştirilir.
Ancak, Türk vatandaşları, yurda dönüşlerinde l yıl içinde sürücü belgelerini değiştirmedikleri
taktirde, değiştirinceye kadar araç kullanamazlar.
Yukarıda anılan kanun ve yönetmelik hükümleri ışığı altında somut olay incelendiğinde,
sigortalı aracın sürücüsünün Almanya'dan alınmış sürücü belgesi ile araç kullanırken hasarın
meydana geldiği hususu tartışmasızdır. Davacı vekili, müvekkilinin sık sık Almanya'ya gidip
geldiğini, bağlantısının devam ettiğini, bu sürücü belgesi ile 10 yıldır Türkiye'de araç kullandığını savunmuştur. Sigortalı aracın sürücüsünün Almanya'dan alınmış sürücü belgesi ile Türkiye'de araç kullanması mümkündür. Bu durumda Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5.5.4 maddesine göre, sürücünün sürücü belgesine sahip olmadığını söylemek mümkün değildir. Ancak, araştırılması gereken husus, sürücünün yurda kesin dönüş yapmış olup, olmadığı ve üzerinden l yıl sürenin geçip geçmediği, dolayısıyla sürücü belgesinin yukarıda anılan yönetmeliğe göre geçerliliğini koruyup, korumadığıdır. O halde, mahkemece bu yöne ilişkin araştırma yapılarak sigortalı araç sürücüsünün sürücü belgesinin geçerliliğinin tespiti ile hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile
hükmün BOZULMASINA, 19.02.2001, Ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 19.02.2001 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini