 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 2000/10084
K: 2001/1146
T: 12.2.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- ANONİM ŞİRKETİN FESİH VE TASFİYESİ
- RESEN TASFİYE MEMURU ATANMASI
Karar Özeti: Şirket genel kurulunun toplanamadığından bahislei şirketin feshine karar verilip, tasfiye memurunun atanmasının, aynı gene/ kurulun iradesine bırakılması, şirketin içinde bulunduğu çözümsüzlük halinin devamı niteliğinde bir karar olacağından, keza şirket anas6zleşmesinde, tasfiye muameleleri hakkında TTK. hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmiş olduğundan, fesih ve tasfiyesine karar verilen şirkete, bu işlemlerin yerine. getirilebilmesi için mahkemece resen tasfiye memuru da atanması gerekir.
(6762, s. TTK. m. 435)
Taraflar arasındagörülen davada (Bursa Asliye 1. Ticaret Milhkemesi)nce verilen 21.6.2000 tarih ve 1999/489-2000/241 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için tetkikhakimi tarafından düzenlenem rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi kten sonra işingereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, davalı anonim şirketin 15.3.1996 tarihli genel kurulunda bir yıl süre ile yönetim ve denetim kurulu üyelerininseçildiğini, bir yönetim kurulu üyesinin istifa ettiğini, yerine yeni üye seçiiemediğini, kalan üyelerin görev sürelerinin de sonaerdiğini, yeni genel kurul yapılamaması nedeniyle şirketin yıllardır organsız kaldığını beyanla, eksik organların tamamlanması için süre verilmesini, tar:namlanamadığı taktirde davalı şirketin feshine ve mahkemece belirlenecek tasfiye kurulu ile şirketin tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar Bedri ve Osman vekili, yönetim kurulu üyesinin istifasından sonra şirkete kayyum atandığını, organsız kalmadığını, şirketin feshinde korunackhiçbir hukuki menfaat bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosyadaki belgelere göre, davalı anonim şirketin organlarının oluşturulması amacıyla kayyuma süre verildiği halde yeterli çoğunluk sağlanamaması nedeniyle karar alınamadığı, bu durumda şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesi gerektiği, şirket anasözleşmesinin 34. maddesinde tasfiye memurlarının genel kurul tarafından tayin edileceği hükmü bulunduğu gerekçesiyle şirketin fesih ve tasfiyesine ve tasfiye memurunun genel kurulca tayin edilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılaı;ı delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacılar vekilinin a,şağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sak te my iz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Dava, davalı anonim şirketin organlarının eksikliği nedeniyle feshi ve tasfiyesi istemine ilişkindir.
Türk Ticaret Kanununun 435. maddesine göre, şirketin kanunen gerekli organlarından biri mevcut olmaz veya genel kurul toplanamaz ise münasip bir müddet içinde durum düzeltilmediği takdirde şirketin feshine karar verilebilir. Mahkemece de anılan madde hükmüne göre inceleme yapılmış ve genel kurul yapılamaması nedeniyle organlar oluşamadığı gerekçesiyle isabetli olarak şirketin feshine karar verilmiş ise de, tasfiye memurunun atanması anasözleşme ile genel kurula bırakıldığı gerekçesiyle tasfiye memuru atanmamıştır.
Hemekadar şirket anasözleşmesinde, iflastan başka bir sebeple şirke,. tin infisahı halinde tasfiye memurunun genel kurul tarafından atanacağı düzenlenmiş ise de, davaya Konu olayda şirketin fesih nedeni, genel kurulun toplanamayıp, organların oluşturulamamasıdır. Dolayısıyla şirketin genel kurulunun toplanamadığından bahisle şirketin feshine karar verilip, tasfiye memurunun atanmasının aynı genel kurulun iradesine bırakılması fesih gerekçesine uymadığı gibi, şirketin içinde bulunduğu çözümsüzlük halinin devamıniteliğinde bir karar olmaktadır. Şirket anasözleşmesi tasfiye muameleleri hakkında Türk Ticaret Kanunu hükümlerinin uygulanacağını düzenlemiş olup, fesih ve tasfiyesine karar verilen şirkete bu işlemlerin yerine getirilebilmesi için mahkemece re'sen tasfiye memuru atanması gerekirken, yazılı olduğu şekilde tasfiye memuru atanması işinin genel kurula bırakılması doğru görülmemiştir.
Sonuç: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (B0ZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 12.2.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.