Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/9678
Karar no: 2000/3001
Tarih: 13.04.2000

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
 
Taraflar arasındaki davanın Kadıköy 2.Asliye Ticaret Mahkemesince görülerek verilen 10.02.1999 tarih ve 1995/627 - 1999/104 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi duruşmalı olarak taraf vekilleri tarafından istenmiş olmakla duruşma için belirlenen 11.04.2000 günde davacı muk. davalı avukatı Teoman ile davalı muk. davacı avukatı tebligata rağmen gelmediğinden, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraf avukatı dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ölürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Harun Kara tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, esas itibariyle giyim eşyaları, aksesuar ile kozmetik ve parfümeri imal ve ticareti ile iştigal eden müvekkilinin "ROCCO BAROCCO" ibarelerini ilk defa ihdas ile 13-14 yıldan beri marka olarak tüm dünyada çok tanınmış hale getirdiğini, markanın ilk defa 14 Eylül 1979 talihinden geçerli olmak üzere 14.03.1980 tarihinde İtalya'da tescil edilmiş olup, bilahare birçok dünya ülkesinde marka olarak tescil ettirildiğini, bu arada Türkiye'de de tescili için 1994 tarihinde yapılan tescil başvurusunun davalının markası gerekçe gösterilerek giyim eşyaları bakımından kabul edilmediğini, davalının 148896 numara ile tescil ettirdiği "Rocca Barocco" markasını, sırf müvekkilinin dünya çapında tanınmış tescilli markasından yararlanmak amacıyla tescil ettirdiğini ileri sürerek, müvekkili marka haklarına tecavüz ve davalının haksız rekabetinin önlenmesine, davalı markasının sicilden terkinine, ilana karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, "ROCCO BAROCCO" markasının ilk defa müvekkilinin 19.04.1994 tarihinde Türkiye'de marka olarak tescil ettirdiğim, davacının ise, bu markalı ürünleri daha sonra ve az miktarda Türkiye'ye getirmiş olup, Türkiye'de meşhur etmesinin mümkün olmadığını, öncelikli ve üstün olan müvekkilinin tescilli markasının Türkiye'de korunmaya layık olduğunu belirterek asıl davanın reddine, karşılık davada da, müvekkili adına tescilli markayı taşıyan ürünlerin getirilerek Türkiye'de pazarlanmasının haksız rekabet ve marka haklarına tecavüz olduğunun tespit ve menine, ilana karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, iddia ve savunmaya, toplanan delillere, bilirkişi raporuna nazaran, davalı (karşılık davacı) nın markayı Türkiye'de tescil tarihinde davacı (karşılık davalı) nın bu markayı henüz Türkiye'de maruf hale getirmediği, davalının bu markayı henüz Türkiye'de kullanımının tescilli marka hakkından, davacının kullanımının ise Türkiye ve Dünyanın birçok ülkesinde yapılan tescil ve bunun sağladığı koruma hakkından kaynaklandığı, tescilli markaların kullanımının karşılıklı olarak birbirlerine haksız rekabet ve marka haklarına tecavüz oluşturmayacağı gerekçesi ile asıl ve karşılık davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dava, marka haklarına tecavüzün önlenmesi ve tescilli markanın iptaline, karşılık dava da, tescilli marka haklarına tecavüz ve haksız rekabetin önlenmesine ilişkindir.
Davacı taraf, gerek dava dilekçesi ve gerekse yargılama sırasındaki dilekçelerinde, davacı şirketin kurucusu gerçek kişi ve şirket unvanında yer alan iki kelimenin birleşmesi ile oluşan "ROCCO BAROCCO" sözcüklerinin ilk defa menşei ülke olan İtalya'da 1979 tarihinde ilk defa tescil ile bilahare dünya çapında birçok ülkede tescil ettirilerek "tanınmış marka" hüviyetine getirildiğini ileri sürmüştür. Gerçekten de davacı (karşılık davalı) markasının İtalya dışında, Fransa, İngiltere. ABD, Kanada, Japonya, Almanya, Avusturya, Benelüx ülkeleri, İspanya, İsviçre, Yugoslavya, Portekiz, Taiwan, Singapur gibi ülkelerde tescil ettirildiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Dairemiz yerleşmiş uygulamasına göre, Türkiye'nin de taraf olduğu Paris Anlaşması'nın tarafı olan bir ülkede tescilli tanınmış marka ve bu markalı ürünler Türkiye'ye hiç getirilmemiş olsa dahi, sözü edilen Anlaşmanın mükerrer 6 ncı maddesi gereğince ülkemizde himaye görecektir.
O halde, uyuşmazlığın çözümü, markanın davalı-karşılık davacının 18.11.1993 tescil tarihine göre Türkiye'de davacı-karşılık davalı tarafından maruf ve meşhur hale getirilmesinin belirlenmesinde değil, bu markanın davacı tarafından birlik ülkelerinde tanınmış marka statüsüne getirilip getirilmediğinin belirlenmesine bağlıdır. Bu durumda, mahkemece, davacı-karşılık davalının ilk defa ihdas ettiği markanın birçok ülkede tescilinin yapılması da dikkate alınarak "taranmış marka" haline getirilip getirilmediğinin tespiti ile, elde edilecek sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile, yazılı olduğu gibi hüküm tesisi doğru olmamıştır.
2-Yukarı da belirtilen bozma şekil ve sebebine göre davalı-karşılık davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı-karşılık davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı-karşılık davalı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte yanlı nedenlerle davalı-karşılık davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, duruşmada vekil ile temsil olunan davacı yararına taktır olunan 65.000.000.- lira vekillik ücretinin davalı-karşılık davacıdan tahsili ile diğer tarafa verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harçların istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 13.04.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini