 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 1999/9567
Karar No: 2000/810
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın Kırıkhan Asliye Hukuk Mahkemesince görülerek verilen 22.5.1998 tarih ve 1992/437-1998/267 sayılı kararınYargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Hüseyin Ulus tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü.
Davacı vekilleri, davalıların keşide ettiği ve müvekkillerine alacak karşılığı olarak dava dışı O... tarafından verilen ileri tarihli çekin vadesi dolmadan önce davalı tarafça iptal ettirildiğini ileri sürerek çek bedeli 40.000.000 lirasının faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı N... vekili, müvekkilinin keşideci olmadığını ve olayla ilgisinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğeri davalı vekili de iddiaların yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere göre, davalı N... çek hesabıyla ilgisinin bulunmadığı, diğer davalının keşideci olduğu, ancak dava konusu çeki kaybolduğundan bahisle yargı yoluyla iptal ettirdiği için kendisinden talepte bulunulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Çek hamili tarafından açılan dava, kombiyo senedine dayalı alacağın keşideci olduğu ileri sürülen davalılardan tahsili istemine ilişkindir. Çekin ön yüzünde davalı N...'in matbu olarak, diğer davalının ise el yazısıyla adının yazılı olduğu ve keşideci olarak birisinin imzasının bulunduğu ve çekin çek hesabı kendisine ait olan davalı B... tarafından kaybedildiğinden bahisle yargı yoluyla iptal ettirildiği çekişmesizdir. Davadaki çekişme, hamiline düzenlenmiş çeki, dava dışı üçüncü şahıstan alacağına karşılık tutanakla devralan hamilin keşideciye ve keşideci gibi gözüken şahıslara karşı hangi haklara sahip olduğuna ve keşidecinin sorumluluğunun sınırına ilişkinidir.
Hamiline düzenlenmiş çekler, cirosuz fakat elden teslim yolu ile devredilebilir. Davacı, çeki kendisinden önceki hamilden onunla yaptığı anlaşma oyarınca devraldığından meşru hamil olduğu hususu çekişmesizdir. Davalı B... tarafından TTK.nun 730/20. Maddesi yollamasıyla 669 ve devamı maddeleri uyarınca açılan ve aslında hamilin haklarını koruma amaçlı olup keşideci tarafından açılma imkanı bulunmayan dava sonunda her nasılsa söz konusu çekin iptaline karar verilmesi o davanın tarafı olmayan davacının hakları etkiyemez. Yani o davadaki iptal kararı bu dava için davalılar yararına delil teşkil edemez.
Keşideci ile arasında temel ilişki bulunmayan hamile karşı keşidecinin kambiyo senedinden doğan sorumluluğunu ortadan kaldırabilmek için, ya sahtecilik defi gibi herkese karşı ileri sürülebilen mutlak defilere dayanması yada hamilin keşidecinin çeki keşide etmesine yol açan temel ilişki tarafıyla işbirliği içinde hareket ettiğini ispatlaması gerekmektedir. Çek hesabı kendisine ait olmayan, ancak çekte adı yazılı olan davalının durumu ise çek aslı getirtilip incelenmek çekteki imzanın kime ait olduğu belirlenmek ve bu hesapla ilgisine dair banka kayıtları değerlendirilmek suretiyle ortaya çıkacaktır. Mahkemece açıklanan hususlar gözetilmek suretiyle incele ve değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi yerinde görülmediğinde kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden iadesine, 7.2.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.