 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/9379
Karar no: 2000/2707
Tarih: 06.04.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın İstanbul Asliye 7. Ticaret Mahkemesinde görülerek verilen 11.6.1999 tarih ve 1997/891-1999/606 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi duruş/nalı olarak taraf vekilleri tarafından istenmiş olmakla duruşma için belirlenen 6. 4.2000 günde davacı avukatı Birsen ile davalı avukatı Ayla temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış ve duruşmada hazır bulunan taraflar avukatı dinlendikten sonra duruş/nalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karar bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Harun Kara tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, dava dışı V... A.Ş tarafından keşide edilmiş 8.7.1997 tarih ve (978.988) USD meblağlı çek üzerine bedelinin bloke olduğuna dair muhatap davalı banka tarafından şerh
verildiğini, ancak çek süresinde ibraz edildiğinde davalının, keşideci tarafından TTK. nün 711/son maddesi gereğince ödemeden men talimatı verildiği gerekçesi ile çek bedelini ödemeye yanaşmadığını, keşideci böyle bir talimat varsa bile davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek, çek bedelinin faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, davacının çekin meşru hamili olmadığını, keşidecinin imzayı da kabul etmeyip ödememe talimatı verdiğini, asıl borcun sakat olması karşısında feri borç yüklenen müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, çek karşılığının bulunmadığını, davacı ile bloke şerhi veren banka görevlisinin el ve işbirliği içinde olduğunu, davacının çek bedelinin olmadığını bildiğini, kaldı ki, bloke şerhi verilmesinin borcun tamamen üstlenildiği anlamına gelmeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia ve savunmaya, toplanan delilleri nazaran, muhatap banka olan davalının çek arkasına bloke kaydını koyduğu, ancak, bilahare keşidecinin çekin elinden rızası hilafına
çıktığını bildirmesi üzerine TTK. nün 711/son maddesi gereğince ödemeden kaçındığı, gerek öğreti ve gerekse Yargıtay uygulamasına göre çeke bloke veya teyitli kaydının konulmasının, çek bedelinin hesapta bulunduğunun garanti edilmesinden başkaca fonksiyonu olmayıp, keşidecinin, çekin rızası dışında elinden çıktığını bildirmesi ve ödeme yasağı koyması halinde bankanın ödeme yapmamakta haklı olduğu, davalı bankanın çek bedeli için ayrıca
bir sorumluluk da üstlenmediği, davacının çek keşidecilerine yönelik bir talepte bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına
ve dava dosyası içer esindeki 15.6.1997 tarihli keşideci tarafından davalı bankaya hitaben yazıları TTK. nün 711/son fıkrasına dayalı ödemeden men talimatı, yasanın öngördüğü koşullara göre yapılmış olmakla açılan davanın niteliği itibariyle davalı bankanın
ödememeden doğan sorumluluğu bu dava bakımından doğmadığının anlaşılmasına, blokenin gerçeğe uygun olmadığı konusundaki savunmanın bu davanın konusu olmayıp, ileride açılabilecek tahsil veya menfi tesbit davasının konusu oluşturmasına göre, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı taraflar vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 710.000-lira temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 65.000.000 lira duruşma vekillik ücretinin taraflardan alınarak yekdiğerine ödenmesine, 06.04.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.