 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1999/9008
Karar No : 2000/2418
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın Samsun 3.Asliye Hukuk Mahkemesince görülerek verilen 11.6.1999 tarih ve 1998/886-1999/314 sayılıkararın Yargıtay'ca incelenmesi duruşmalı olarak davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için belirlenen 28.3.2000 günde davacı avukatı S... geldi davalı avukatı tebligata rağmen gelmedi temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraflar avukatları dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Yaşar Arslan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü.
Davacı vekili, müvekkilinin Samsun ve çevresinde Fruko Tamek şirketinin ürünlerini dağıtıp pazarladığını, davalının ait bayilik ilişkisi olmadığı halde, bu ürünlerin toptan dağıtımı ve pazarlamasını yaparak haksız rekabette bulunduğunu ileri sürerek (500.000.000) lira maddi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporu ile davalının bu ürünlerden kar etmeyip zarara uğradığının anlaşıldığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davacının Samsun ilinde tek yetkili bayii bulunduğu meşrubat ürünlerinin herhangi bir bayi sıfatı ve bağı taşımayan davalı şirketçe toptan pazarlanarak davacının satış ve pazarlama cirosu düşülerek haksız rekabette bulunduğu iddiasına dayalı olarak açılan haksız rekabetin tesbiti ve önlenmesi ile (500.000.000) lira maddi tazminatın davalıdan tahsili istemine ilişkindi. Mahkemece, davalı şirket defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucuna göre, davalının haksız rekabete konu ürünlerden kar elde etmeyip zarar ettiği gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir.
TTK.nun 56.md. tanımı uyarınca, aldadıcı hareket veya iyiniyet kurallarına aykırı faaliyetlerle iktisadi rekabetin her türlü kötüye kullanımı haksız rekabet oluşturur. Delil tesbit dosyası içeriğine ve keşif bulgularına göre, geçerli bir bayilik ilişkisi kurulmadan davalının davacı şirketin bölgesel bayii bulunduğu meşrubat ürünlerinin toptan satış ve pazarlamasını yaptığı sabit olup, açıklanan bu eylem yasanın tanımladığı haksız rekabet anlamına gelir. Durum böyleyken, haksız rekabetin varlığının tesbiti ve önlenmesi yolundaki talep kalemlerinin kabulü zorunludur. Ancak, davacı TTK.nun 58/c maddesine göre maddi zararın tazmini de talep etmiş olup, bu konuda da 26.2.1999 havale tarihli delil listesinde davalının fatura ve ticari defterlere dayanmıştır. Bu istem doğrultusunda davalı kayıtları üzerinde yaptırılan inceleme sonunda davalının ilgili dönemde zarar ettiği belirlenmiş, davacı vekili bu yöndeki bilirkişi görünüşe itiraz etmemiş bulunmakla, maddi tazminat istemini davalının ticari kayıtlarına dayandıran ve haksız rekabete konu eylemden dolayı kar elde edildiğini ispat edemeyen davacının maddi tazminat dışında kalan davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, davanın tümüyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, 65.000.000 lira duruşma vekillik ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 28.3.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.