 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/8949
Karar no: 2000/375
Tarih: 27.01.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın Beyoğlu Asliye 1. Ticaret Mahkemesinde görülerek verilen 6.7.1999 tarih ve 1998/482-1999/291 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi duruşmalı olarak taraf vekilleri tarafından istenmiş olmakla duruşma için belirlenen 25.1.2000 günde davacı avukatı Sümer ile davalı avukatı Gamze gelip, temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış ve duruşmada hazır bulunan taraf avukatı dinlendikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Seyfi çizmeci tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği .görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkiline ait olan ve davalı şirkete sigorta ettirilen geminin karaya oturması nedeniyle hasırlandığını, Pendik Sulh Hukuk Mahkemesince yapılan tespitte gemide 1.985.000 ABD Doları zararı meydana geldiğinin belirlendiğini, ancak davalı tarafından 800.000 ABD Doları, ödeme yapıldığını, müvekkili şirketin ekonomik sıkıntılar içinde olması
ve ödenmesi gereken borçlarının bulunması ve acilen bu paraya ihtiyaç duyması nedenleriyle ödemeyi kabul etmek ve buna ilişkin olarak davalının dayattığı mutabakanameyi imzalamak zorunda kaldığını, fakat müvekkilinin ibranameydi imzalamadan önce davalıya gönderdiği ihtarnamede gerçek iradesini beyan ettiğini, müvekkilinin müzayaka halinde olması ve ödenen bedel ile gerçek zarar arasında açık bir nispetsizlik olduğu gözönüne alındığında
olayda gabin halinin (BK.md.21) bulunduğunu, ibranamenin davalının gerçek zarar bedelini ödeme borcunu ortadan kaldırmayacağını ileri sürerek 1.090.000 ABD Dolarının yıllık %7 faizi ile tahsiline karar yerilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevabında, ekspertiz raporuna göre gemideki zararın davacının iddia ettiği kadar değil 1.198.115 USD olduğunu ve davacının gemiyi tamir ettirmeyeceğini beyan etmesi üzerine işçilik ücretleri düşülerek davacıya 800.000 USD ödenmesi hususunda tarafların anlaştığını, 8.7.1998 tarihli mutabakatnamenin kayıtsız şartsız imzalandığını davacının zor durumda olduğu iddiasının doğru olmadığını olayda gabin unsurlarının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, dosyadaki kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre, davacıya ait olan ve davalıya sigorta ettirilen gemide meydana galeri hasar tutarının 1.698.115 USD olup, davacıya 800.000 USD ödendiğini ve arada bir misliden fazla fark bulunduğu, davacının ekonomik sıkıntı içinde bilen davalı şirketin bu durumdan faydalanarak davacıyı, gerçek zararın çok altında bir bedeli kabule zorladığının anlaşıldığı, böylece olayda BK.nun 22 . maddesinde düzenlenen gabin halinin bütün unsurlarının bulunduğu, gerçek zarar miktarından, yapılan ödeme miktarı, 95.000 USD muafiyet, 200.000 USD hurda değerinin düşülmesi suretiyle davacının talep edebileceği meblağın 603.115 USD olduğu gerekçesiyle bu meblağın dava tarihinden itibaren yıllık %7 oranında faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraflar temyiz etmişlerdir.
1-Borçlar Kanunu 'nün 21.maddesinde düzenlenmiş bulunan "gabin" iddiası ile ibranamenin geçersizliğine dayalı bu davada, her şeyden önce gabinin objektif unsuru olan edimler arasında açık bir nisbetsizliğin bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerekir. Bunun için dava konusu olayda, sigorta şirketinin ödemekle yükümlü olduğu gerçek zarar tutarı ile davacı sigorta ettirene ödenen sigorta bedeli arasında açık oransızlık bulunup bulunmadığının tespiti için davacının gerçek zararının uzman bilirkişi heyeti aracılığı ile belirlenmelidir. Bu yönden karara dayanak yapılan bilirkişi raporu bu zararın belirlenmesinde uzman olmayan kişilerden alınmış ve tarafların miktara ilişkin itirazları değerlendirilmiştir.
O halde, mahkemece uzman bilirkişi heyetinden rapor alınarak yukarıda değinilen hususlar üzerinde durulması ve sonucu çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken bu yön eksik
bırakılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, 2. bentte yazılı nedenlerle tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer
olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 65.000. 000 lira duruşma vekillik ücretinin taraflardan alınarak yekdiğerine verilmesine, 27.01.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.