 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1999/8930
Karar No : 1999/10768
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın İstanbul 7.Asliye Ticaret Mahkemesince görülerek verilen 13.7.1999 tarih ve 1996/1216-1999/775 sayılıkararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Salih Çelik tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü.
Davacı vekili, müvekkili şirkete nakliyat sigorta poliçesi ile yükleme ve boşaltma rizikonusunun da teminata dahil edilerek sigortalanan kompreser emtiasının, alıcı firmanın fabrikasına kadar sağlam olarak dava dışı bir kamyonla getirilmesinden sonra kamyon üzerinden fabrikaya indirilmesi için davalının maliki olduğu vinç kamyonun vinç ile tahliyesi sırasında vinç sapanının kopması sonucu hasara uğradığını belirterek müvekkilince sigortalısına ödenen 4.282.136.000 TL nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı, emtianın tahliyesinin riskli ve zor olduğunu, gönderilen durumundaki alıcı firmaya açıklayarak işi yapmak istemediğini söylemesi üzerine alıcı firmanın malın sigortalı olduğundan bahisle hasardan sorumlu tutulamayacağı yönünden yazılı taahhütte bulunması üzerine, bu taahhüde güvenerek indirme işini yapmaya başladığını, dolayısıyla sorumluluğun gönderilen firmaya ait olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda gönderilen firmanın sorumluluğu üzerine alarak yazılı taahhüt vermesi nedeniyle davalının indirme işini yapmaya başladığı, TTK.nun 781/3 maddesine göre gönderilenin emir ve talimatı ile hasarın oluşması halinde taşıyıcının sorumluluğunun bulunmadığı, dolayısıyla davacının davacıya rücu edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davacı sigortanın TTK.nun 1301 maddesine dayanarak açtığı taşıma sigortasından kaynaklanan rücu davasıdır.
TTK.nun 781.maddesine göre, taşınıcı eşyanın kendisine teslim edildiği andan gönderilene teslim edildiği ana kadar geçen süre içinde meydana gelen ziyan ve hasardan sorumludur. Bu sorumluluktan kurtulması ancak anılan maddede belirtilen kurtuluş beyyinesini ispatlamasıyla mümkündür. Davalı taşıyıcı emtianın kamyondan indirilmesi ve fabrikanın içine kadar taşınmasının riskli ve zor olduğunu gönderilene ifade etmesine rağmen taşıma işini üstlenmiş ve indirme işine başlamış olduğuna göre, artık sorumluluktan kurtulamaz. Gönderilenin malın sigortalı olduğundan bahisle davalıyı ikna ederek yazılı taahhüt imzalaması, TTK.nun 781.maddesinde yazılı ve hasarın oluşmasına neden olan bir talimat gibi değerlendirilemez. Davalı taşıyıcı basiretli bir tacir gibi hareket ederek, hatalı bir talimat verilmiş olsa dahi malin emniyetle taşınması için her türlü tedbiri alması gerekir. Taşıyıcı yükün indirilip taşınmasına elverişli vince sahip olmadığını düşündüğüne ve işi üstlenmemek hakkına sahip olduğuna göre ortak savunmasına itibar edilemez.
O halde mahkemece, açıklanan esaslar çerçevesinde sorumluluk değerlendirilerek bir karar verilmek gerekirken savunmaya itibar edilerek davanın reddini doğru görülmemiş kararın davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına, BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 23.12.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.