Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/8859
Karar no: 2000/2229
Tarih: 23.03.2000

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
 
Taraflar arasındaki davanın İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesince görülerek verilen 21.6.199 tarih ve 1998/383-1999/621 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi duruşmalı olarak davacı vekili tarafındın istenmiş olmakla duruşma için belirlenen 21.3.2000 günde davacı avukatı Figen ile davalılar avukatları C. , M. Cengiz gelip, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan, taraflar avukatları dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü isin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi  Harun Kara taralından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, asıl ve birleşen davada, 1984 yılında müvekkili adına tescili yapılan "ROADSTAR" markasının Türkiye'nin de taraf olduğu Nice Anlaşması hükümlerine göre 9. Ve 12. sınıf mal ve hizmetler için tescilinin yapıldığını, davacın markasının tüm Avrupa'da özellikle oto radyo-teyp, kasetçalar, hoparlör, müzik seti ve televizyonları ile tanınan tanınmış bir marka olduğunu, aynı alanda faaliyet gösteren davalının "Roadmaster", "Ayyıldız Roadmaster", "Ayyıldız Roadmaster Techwood", "Ayıldız Roadmaster Supersonic", "Ayyıldız Roadmaster Supervision", "Ayyıldız Roadmaster Thomsoniz" markalarını aynı ürün ve sınıflar için tescil ettirdiğini, davalı markalarının müvekkili markalan ile yayılış, fonetik ve diğer özellikler bakımından iltibasa meydan verecek derecede benzerlik bulunduğunu ileri sürerek, davacı marka haklarına tecavüzün tespit ve menine, davalı markalarının terkinine, şimdilik 200.000.000 lira maddi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, daha önce müvekkili aleyhine açılan davanın sulh ile neticelendiğini, müvekkilinin 1993 yılından ben tescil ettirilip kullandığı markaların davacı tarafından bilindiğini, bu davanın hakkın kötüye kullanımı olduğunu, öte yanda, markaların yazılış, fonetik, görsel ve anlam bakımlarından tamamen farklı olup, hitap ettiği tüketici kesimi de nazara alındığında iltibasın söz konusu olamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia ve savunmaya, toplanan delillere, bilirkişi raporuna nazaran, aynı iş kolunda faaliyette bulunan taraf markalarının tescilli olduğu, davacı markası ve davalı markalarının yabancı menşeli ise de ülkemizde geniş anlamda tanınıp bilindiği, "Star" sözcüğünü vasatın altındaki kişilerin dahi bilip kullandığı, her iki markanın başındaki "Road"' sözcüğü aynı ise de, bunun Türkçe karşılığının "yol" olup, bu kelimenin değişik hizmet sınıflarında da marka olarak kullanıldığı, bu kelimenin kullanımının tekel altına alınamayacağı,  öte yandan davacı markasına eklenen diğer ayırdedici ibareler nazara alındığında markalar arasında iltibastan söz edilemeyeceği gerekçesi ile davaların reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, marka haklarına tecavüzün ve haksız rekabetin tespit ve önlenmesi ile maddi tazminat istemine ilişkin olup, davacı markasının, daha öncelikli olarak Avrupa devletleri ile bu arada Türkiye'de de "Tanınmış Marka" statüsünde tescilli olduğu hususunda bir uyuşmazlık yoktur. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 14.5.1993 ve müteakip tarihlerde tescil ettirilen davalı markaları ile davacı markaları arasında iltibasa meydan verecek bir benzerlik bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Her ne kadar mahkemece, markalar arasında iltibasa meydan verecek bu" benzerlik bulunmadığı hitap etliği müşteri kesimi nazara Alındığında müşterilerin yanılma olasılığının yok denecek kadar az olduğu ve davalının markalarına yeterli ayrımı sağlayacak ibareler eklediği gerekçeleri ile dava reddedilmiş ise de, bu sonuca katılmak mümkün değildir. Bir defa, davacı markasının kullanıldığı ürünler sadece oto radyo ve kasetçalarları ile sınırlı olmayıp, radyo televizyon, hoparlör gibi her evde olan ve geniş bir kitleye hitap eden ürünlerde kullanılmaktadır. Gerçekten de, davacı markası "ROADSTAR anıldığında orta seviyedeki vatandaş nezdinde dahi bu cihazların çağrışımını yaptırdığı bilinen bir gerçektir.
Daha önce de, benzer nedenlerle taraflar arasında İstanbul 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 1993/377 esas sayılı davasının görüldüğü ve sulhen neticelendiği anlaşılmakta olup, esasen, davalının davacı markası ve tanınmışlığı hakkında bilgi sahibi okluğu ortadadır.
556 sayılı KHK.nin 5.maddesı gereğince bir markanın tescili için "bir teşebbüsün mal veya
hizmetlerini bir başka teşebbüsün mal veya hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlamış" olması zorunlu olup, anılan inal veya hizmetle ilgili olarak tescil edilmiş veya daha önce tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar aynı markalar "tescil edilemez". Yine KHK.nin 8/b maddesinde tescilli marka ile karıştırılma ihtimali varsa marka tescilinin yapılamayacağı hüküm altına alınmıştır. Paris Sözleşmesi'nin l .mükerrer 6.maddesi ve 556 sayılı KHK.nin 42-a ve 7.maddelerine göre de, "Tanınmış Marka"nın aynısının veya benzerinin aynı sınıf mal veya hizmetler için tescili mümkün değildir,
"Tanınmış Marka"nın da, bir şahsa veya teşebbüse sıkı bir şekilde muafiyet, garanti, kalite, kuvvetli reklam, yaygın bir dağıtım sistemine bağlı, müşteri, akraba, dost-düşman ayrımı yapılmadan coğrafi sınır, kültür, yaş farkı gözetilmeksizin aynı çevredeki insanlar tarafından relleks halinde ortaya çıkan bir çağrışım olduğu, tespit edildikten sonra, taraf markalan incelendiğinde, davacı markalarının "ROADSTAR" ve bu kelimenin değişik versiyon yazılışları ile + logo dan oluştuğu, davalı tescilli markaların ise, "ROADMASTER" sözcüğü ile, bu sözcüğün başına getirilen "Ayyıldız" sözcüğü ve sonlara getirilen değişik kelime gruplarından oluştuğu görülmektedir. Ancak, tüm davalı markalarında "ROADMASTER" sözcüğü müşterektir. Bu sözcüğün ise davacının önceden tescilli "tanınmış Marka" statüsündeki markası ile yazılış, okunuş, görsel ve fonetik yönlerden orta seviyedeki insanlar bakımından iltibasa meydana verecek derecede benzer olduğu, davalının, sırf davacım tanınmışlığından istifadeye yönelik olarak bu sözcüğü tercih ettiği anlaşılmaktadır. Günümüzde, bazı şirketler birleşmeleri ve ortak üretimleri nazara alındığında (örneğin
BEKO HİTACHİ-VESTEL-AKAİ gibi ) sanki davalıma davacı şirket teknolojisinden istifade ettiği ve müştereken üretim yaptığı gibi bir anlam da çıkarılabileceğinden mevcut eklentilerin başlı başına ayırdedicilik vasfının da olmadığı anlaşılmaktadır. , :
Bu durumda mahkemece, marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet yönünden davanın kabulü, maddi tazminata ilişkin istekle ilgili işin esasının incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddi doğru olmadığı gibi birleşen davada davalı olarak gösterilen "H. Elektronik - Ahmet G.in karar başlığında gösterilmemesi de usuli bakımdan doğru olmamış ve bu nedenle kararın davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, duruşmada vekil ile temsil olunan davacı yararına taktır olunan 65.000.000 lira vekillik ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 23.3.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini