Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1999/8727
Karar No : 1999/10665

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
Taraflar arasındaki davanın İskenderun Sulh Hukuk Mahkemesince görülerek verilen 23.10.1998 tarih ve 1998/47-1420 sayılı kararınYargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkiline ait 31 LC 905 plakalı aracın davalı G... Sigorta A.Ş.  tarafından kasko sigortası ile sigortalandığını, aracın muhtelif tarihlerde çeşitli sebeplerle çizildiğini, son olarak aracın ağır bir şekilde çizilmesi sonucu müvekkilinin 22.10.1997 tarihinde sigorta şirketine ihbarda bulunduğunu, sigorta eksperinin hasar bedelini 30.000.000 TL olarak tespit ettiğini, eksperin talebi üzerine aracın fotoğraflarının da çektirilerek tamirat bedeli faturalarıyla birlikte sigorta şirketine başvurulmasına rağmen sigorta bölge müdürlüğünün, her çizik için ayrı ihbarda bulunmadığı gerekçesiyle sigorta tazminatının ödenmeyeceğini belirttiğini, müvekkilinin küçük çizikleri önemsemediği için ihbarda bulunmadığını, ağır hasar olduğunda ihbarda bulunduğunu, ayrıca bu olaydan sonra geriye kalan süresi dolmadan sigorta poliçesinin iptalinin istendiğini ve işyeri sigorta poliçesinin de geri kalan süresi dolmadan iptal edildiğini belirterek, 30.000.000 TL hasar bedelini, 1.500.000 fotoğraf masraflarını 22.10.1996 tarihinden itibaren 3.651.666 TL sigorta bedeli alacağının da 6.2.1997 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, açılan davanın yerinde olmadığını, kasko poliçesi genel şartları ve Ticaret Kanunun amir hükümlerine uymayan sigortalının ihbar yükümlülüğünü süresi içinde yerine getirmediğinden taleplerinin karşılamadığından bahisle davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia ve savunmaya, toplanan delillere nazaran, tüm dosya kapsamı değerlendirilerek, davacının Ticaret Kanunu'nun 1292/1. Maddesi uyarınca rizikonun gerçekleştiği andan itibaren 5 gün içinde ihbarda bulunması gerekmesine rağmen bu süre içinde ihbarda bulunduğunun kendi beyanlarıyla belgelenemediği ve bu yüzden sigortalının kendine düşen yükümlülüğü yerine getirmediği, ayrıca Ticaret Kanunu 1292/3 maddesinde sigortalının ihbar yükümlülüğünü yerine getirmemesi sonrasında sigorta haklarının kaybedeceğinin belirtildiği, ayrıca sözleşmeyi kendi kusuruyla feshettiğinden geri kalan poliçe miktarını talep hakkının da olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı 31 LC 905 plakalı aracında çizilmeleri nedeniyle kasko sigortası aleyhine açtığı dava TTK.nun 1292/3 maddesine dayanılarak reddolunmuştur. Sigortalı rizikonun gerçekleşmesi halinde 5 gün içerisinde durumu sigortaya ihbar vermeye mecburdur. Sigortalının bu sürede ihbar etme mükellefiyetini yerine getirmemesi sigortanın tazmin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Ancak, sigortalının kusurlu ihbarı sigortanın tazmin yükünü ağırlaştıracak bir sonuç meydana getirdiği takdirde sigorta bedelinden sigortalının kusur ağırlığına göre indirim yapılır. İhbar kasden yapılmamış ise TTK.nun 1292/3. Maddesine göre sigorta sigortalının kasdını ispat etmesi halinde sorumluluktan kurtulur.
Dava dosyasından davacının kasıtlı olarak ihbarda bulunmadığı sigortaca ileri sürülüp, kanıtlanmış olmadığı halde, mahkemece TTK.nun 1292/3 dayanılarak davanın reddi yerinde değildir. Mahkemece yapılacak iş; sigortalı araçta teminat süresinde meydana gelen hasarların belirlenmesi, ihbarın geç yapılmasında davacının kusurlu olup, olmadığının saptandıktan sonra belirlenecek tazminattan kusurun ağırlığına göre indirim yapılıp yapılmayacağını değerlendirilecek ve husus karar gerekçesinde belirtilmek suretiyle hüküm kurmaktan ibarettir. Mahkemece bu hususlara riayet edilmeksizin noksan araştırma ve incelemeye dayanılarak davanın reddedilmesi yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı sigorta vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 21.12.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
 
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini