 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/7939
Karar no: 1999/9585
Tarih: 25.11.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
2918/m.96,109
Taraflar arasındaki davanın Beyoğlu Asliye 4.Hukuk Mahkemesince görülerek verilen 16.7.1999 tarih ve 1998/657- 1999/375 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Salih Çelik tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, davalıların maliki, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı oldukları aracın, müvekkili şirkete kasko sigortalı araca çarpması sonucu oluşan hasar bedelinin müvekkilince sigortalısına ödendiğini ileri sürerek 536.000.000 TL sının faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta vekili, kazanın zincirleme kaza olduğunu, 500 milyon TL poliçe limitinin hasara uğrayanlar arasında garameten paylaştırılması, dolayısıyla diğer zarar gören araçların başvurularının yada 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolmasının beklenmesi gerektiğini, ayrıca ancak yasal faiz isteyebileceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar vekili, müvekkili davalının kullandığı aracın en arkada, kasko sigortalı aracın da içinde bulunduğu araçların sırayla önde seyrettiğini, en öndeki araca, arkasındaki aracın çarpması ile başlayan kazadan sonra sırasıyla diğer araçların önündeki araca çarpmamak için yavaşladığı sırada bir polis aracının müvekkil araç önüne geçerek araya girip önündeki araçlara çarptığını, kusurun bu araçta olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; iddia, savunma ve toplanan delillere, benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı sürücünün %100 kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne 519.039.185 TL'nın yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı sigortanın poliçe limiti kadar sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekilleri ayrı ayrı temyiz etmişlerdir.
1-Davalılar Mustafa O. ve A.. Endüstri Malzemeleri Ltd.Şti. vekili cevap dilekçesinde, olayın trafik kaza raporunda açıklandığı şekilde olmayıp, başka türlü gerçekleştiğini kanıtlamak üzere tanıkları bulunduğunu bildirmiştir. Trafik kaza tesbit raporu, aksi kanıtlanıncaya kadar geçerli delillerden olup, aksi her türlü delille kanıtlanabilir.
Mahkemece, davalılara, usulüne uygun süreler verilerek tanık listesi istenmesi, süresinde verildiğinde ise tanıkların dinlenilerek savunmanın değerlendirilmesi gerekirken, cevap dilekçesinde tanık adlarının bulunmadığı ve duruşma sırasında da delillerini bildirmediği gerekçesiyle tanık dinletme talebinin reddi doğru görülmediğinden kararın bu davalılar yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2-Davalı sigorta vekilinin temyizine gelince;
2918 sayılı KTK'nun 96.maddesi uyarınca, zarar görenlerin tazminat alacakları, sigorta sözleşmesinde öngörülen sigorta tutarından fazla ise tazminat taleplerinin sigorta tutarının tazminat alacakları toplamına olan oranına göre indirime tabi tutulması gerekir.
Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde, zarar görenlerin çokluğu nedeniyle teminatları limiti olan 500 milyon TL'nın garameten paylaştırılması gerektiğini savunduğuna ve trafik kaza tesbit tutanağında da davalı aracın seyir halindeki dava dışı beş araca daha çarptığı, kazanın zincirleme kaza biçiminde gerçekleştiği belirtildiğine göre mahkemece; davalı sigorta şirketinden diğer tazminat alacaklılarının tazminat istemi ile başvurup başvurmadığı sorularak başvuranlar tesbit edilmek ve tazminat isteyebileceklerin KTK'nun 109.maddesinde belirtilen zamanaşımı süresi içinde başvurabilecekleri de gözönünde tutularak ve garameten paylaşım koşullarının bulunup bulunmadığı saptanarak sonucuna göre bir karar vermek gerekirken, yazılı şekilde, diğer tazminat isteyebilecek kişilerin durumu araştırılmadan poliçe limitinin tamamı ile davalı sigortacının sorumlu tutulması doğru görülmemiş, kararın davalı sigorta şirketi yararına da bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda ( 1 ) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar Mustafa Oğuz ve Limited şirket vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın bu davalılar yararına, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı sigorta vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 25.11.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.