 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/7663
Karar no: 1999-9448
Tarih: 22.11.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- TEMERRÜD FAİZİ
- TEMERRÜD İHTARINA GEREK OLMAMASI
- FATURADA ÖDEME SÜRESİNİN AÇIKÇA BELİRTİLMİŞ OLMASI
- KOOPERATİF GENEL KURUL KARARLARININ BAĞLAYICILIĞI
818/m.101/2
DAVA VE KARAR : Taraflar arasındaki davanın Mersin 2.Sulh Hukuk Mahkemesince görülerek verilen 16.9.1998 tarih ve 1998/451-1998/1240 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Ali Orhan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ KARARI:
Davacı vekili, müvekkil kooperatifin üyesi olan davalının aldığı ilaç bedellerini ödemediğini faturaya dayanan alacağın ve vade farkı ile KDV.nin tahsili için girişilen icra takibinin de itiraz nedeniyle durduğunu, davalının itirazının sadece vade farkı, faiz ve faiz oranı ile KDV. ve takip giderlerine yönelik olduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına itiraz edilen kısmen %40, oranında inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, takipte istenen vade farkı ve KDV. nin yasal olmadığını, müvekkile usulsüz olarak bırakılan faturalara itiraz edildiğini ileri sürerek davanın reddi ile %15 haksız takip tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre, davacının takipte istediği gecikme faizinin yersiz olduğu, ancak takip giderlerine yönelik itirazın yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, icra gideri 32.609.144 liraya vaki itirazın iptaline, bu miktarın %40, 13.044.000 liranın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen ve aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Ancak, davacı kooperatif üyelerine ilaç satımını genel kurul ve yönetim kurulu kararlarına dayanarak yapmakta olup, alacağın dayanağını oluşturan faturalarda da, yine genel kurul kararı ve yönetim kurulunca çıkarılan satış koşullarını belirleyen sirküler gereğince ödeme vadeleri belirtilmiştir.
Kooperatif genel kurul kararları iptal ettirilmediği takdirde tüm ortakları bağlayıcı niteliktedir.
Davalı tarafça; genel kurul kararlarının iptal edildiği veya bu konuda süresi içinde iptal davası açıldığı yolunda bir savunmada bulunmamış olmasına göre, genel kurul kararına dayanılarak yönetim kurulunca çıkarılan sirkülerdeki ödeme süreleri ve ödememe halinde uygulanacak faiz oranları davalı üyeyi de bağlayacaktır.
Faturada ödeme süresi açıkça belirtilmiş olması karşısında davacının temerrüt faizi talebi için ayrıca BK. 101/2. maddesi gereğince ihtara gerek bulunmamaktadır.
O halde mahkemece, davacı kooperatif kayıtları üzerinde uzman bilirkişi aracılığı ile inceleme yaptırılıp, davacının alacağına faturada belirlenen ödeme tarihlerinden takip tarihine kadar birikmiş faiz hesaplattırılıp, sonucuna göre karar vermek gerekir iken, yazılı şekilde, davalının takipten önce temerrüde düşürülmediği gerekçesiyle faiz isteminin reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına (BOZULMASINA) oybirliğiyle karar verildi.