 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 1999/7372
Karar No: 1999/9194
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın Denizli Asliye 2.Hukuk Mahkemesince görülerek verilen 17.12.1998 tarih ve 1996/990-988 sayılı kararınYargıtay'ca incelenmesi davalı koop. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Ahmet Susoy tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü.
Davacı vekili, davalıların maliki ve sigortacısı bulundukları aracın müvekkili şirket nezdinde kasko sigortalı vasıtaya tam kusurlu biçimde çarparak hasarlanmasına neden olduğunu ileri sürerek (400.000.000) TL tazminatın halefiyet tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı S ..... A.Ş. vekili hasar ve kusur oranına itiraz ederek, müvekkili şirket aracında da (930.307.000)TL tazmitanın 16.1.1995 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigortanın poliçe teminatıyla sınırlı sorumlu olmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı S.... A.Ş. vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre mümeyyiz davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarını reddi gerekmiştir.
2- Ancak davalı S...A.Ş. vekili HUMK.nun 202. ve 204.maddeleri hükümleri uyarınca
takas-mahsup def'inde bulunmuştur. Bu itibarla davalı takas-mahsup def'ini BK.nun 118/1.maddesi hükmüne göre olaya neden olan sigorta ettirene karşı ileri sürebileceği gibi, TTK'nun 1301.maddesi gereğince onun yerine kaim olan halefi davacı sigortacıya karşı da dermayan edilebileceğinden, bu def'in usulü dairesince incelenerek, sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, mümeyyiz davalı vekilinin takas-mahsup def'i hiçbir incelemeye tabi tutulmadan hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle mümeyyiz davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine (2) nolu bette açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile kararın bu davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 15.11.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.