 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E : 1999/7323
K : 1999/9189
T : 15.11.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın Ankara 3.Asliye Ticaret Mahkemesince görülerek verilen 8.4.1999 tarih ve 1998/727-1999/139 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Ahmet Susoy tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, borçlu damalılar ile müvekkili arasında yapılan alış veriş nedeniyle kendilerine verilen 6 adet çekten 5 adedinin ödendiğini ancak çeklerden bir tanesinin tarihinin yanlış yazılması nedeniyle süresinde bankaya ibraz edilemediğini, alacaklarının çekle belgeli olduğunu ileri sürerek 2.366.000.000 lira alacağın reeskont faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davacının dava konusu çekle ilgili hiç bir alacağı olmadığını davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan kanıtlara nazaran, davacının temel ilişkiyi ve alacağını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre ciranta olduğu anlaşılan davalı Sedat'a yönelik davacı temyiz itirazlarının reddine,
2-Davaya konu çekte davacı ciro yoluyla hamil, davalılar ise keşideci ve cirantadır. Çekler zamanında bankaya ibraz edilemediğinden gerçekten davacının keşideciye başvuru hakkı düşmüş bulunmaktadır. Bu durum karşısında davacı çek hamilinin sadece TTK.nün 730/14 bendi yollamasıyla çeklerde de uygulanması gereken ve aynı yasanın 644.maddesinde düzenlenmiş bulunan sebepsiz iktisaba dayalı olarak çekin zamanaşımı süresinin dolmasından itibaren bir yıllık zamanaşımı süresi içerisinde keşideciye karşı ayrı bir talep ve dava hakkı bulunmaktadır, dava konusu olayda da davacının isteminin TTK.nün 644/l.maddesi koşullarına uygun olup, olmadığı incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, temel ilişkinin ispatlanamaması nedeniyle keşideciye karşı açılmış davanın da reddedilmesi doğru olmamış ve kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin davalı Sedat'a yönelik temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 15.11.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.