 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/7314
Karar no: 2000/1195
Tarih: 08.02.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın Ankara 3.Asliye Ticaret Mahkemesince görülerek verilen 18.02.1999 tarih ve 1998/975 - 1999/62 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi duruşmalı olarak davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için belirlenen 08.02.2000 günde davacı avukatı Teoman ile davalı avukatı Aytekin gelip, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraflar avukatları dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Yaşar Arslan tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 30 yılı aşkın sureden bu yana kullandığı "Setur" markasının özel logosu ile birlikte hizmet markası olarak kullanılmak üzere tescili için yapılan başvurunun davalı kurumca haksız biçimde reddedildiğini ileri sürerek, red kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, sunulan ve toplanan kanıtlara dayanılarak davacının tescilim istediği logonun daha önce 06.08.1994 tarihinde tescil edilmiş bulunan "Soley + şekil" marka logosu ile detay dizaynı ve tasarım bakımından ilk bakışta ayırt edilmeyecek derecede benzeştiği, 556 sayılı KHK.nin 7/6 ve (k) maddeleri hükümlerine göre talebin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, marka tescil başvurusunun, TPE Yeniden inceleme ve Değerlendirme Kurulu'nca reddine dair verilen 17.02.1998 tarihli kararının iptali ve tescili istemine ilişkindir.
Davacının başvurusu, davalı Enstitü'ce tescil başvurusu yapılan "SETUR + Özel şekil (Logo)" dan ibaret, turistik taşıma vs. işlerinde kullanılacak davacıya ait hizmet markası üzerinde bulunan logonun, dava dışı İshak adına kayıtlı "hava temizleyici SOLE Y + Şekil (logo)" lu lüks fitili ve mutfak terazisi emtiasında kullanılan markadaki logonun aynı yada ayırt edilemeyecek kadar aynı olduğu, farklı mal ve hizmetler için olsa dahi özgün bir tasarım olan söz konusu logonun başkası adına tescil edilmesi halinde, ticaret alanında karışıklık yaratarak kamu düzeninin bozulmasına neden olacağı gerekçesi ile reddedilmiş, bu kararın iptali için açılan davada mahkemece aynı sebeplerle reddolunmuştur.
Marka tescilinde red için mutlak nedenler 556 sayılı KHK.nin 7.maddesinde 12 bent halinde ayrı ayrı sayılmıştır. Dava konusu olayda başvuru ilanı yapılmadığından bir itiraz da bahis konusu değildir. Enstitü ve mahkeme red kararını incelerken 7.maddeyi uygulayacak, nisbi red sebepleri ile ilgili 8.maddeyi nazara alamayacaktır. Verilen red kararında anılan kararnamenin 7/b maddesindeki ayniyet derecesindeki benzerlikten, 8.maddesindeki telif hakkı ihlalinden hareketle 7/k maddesindeki kamu düzeninin ihlali nedenine ulaşılmıştır, gerek Enstitü ve gerekse onu benimseyen mahkeme kararında yasaya uyarlık bulunmamaktadır.
1-Bu açıklamaya göre, 556 sayılı KHK.nın 7/b fıkrasının tatbiki için markalardaki ayniyet veya bu derecede benzerlik yeterli olmayıp bunların aynı veya aynı türdeki ma! ve hizmetler için. kullanılması gereklidir. Oysa somut olayda markalar, faildi mal ve hizmetlerle ilgili bulunmaktadır. Davacının başvurusu bu fıkraya dayanılarak reddedilemez.
2-Red kararına mesnet yapılan özgün tasarıma (telif hakkına) tecavüz teşkil edecek kullanım 556 sayılı KHK.mn 8.maddesinde yazılı nisbi red sebeplerinden olup, bunun mutlak red sebebi addedilerek resen nazara alınması mümkün değildir. Bir itiraz olmadan KHK.nm 8.maddesine göre markaların ayniyetinin karşılaştırılması ve hele buradan kamu düzeninin ihlali sonucuna varılması yanlış uygulama oluşturur.
3-556 sayılı KHK.nın 7/k maddesinde kamu düzenine ve genel ahlaka aykırı markalanıl tescil edilemeyeceği belirtilmiş, Enstitü ve mahkemede kararında asıl olarak bu maddeye dayanmıştır.
Bir markanın kamu düzenine ve genel ahlaka aykırılığı o markanın unsurlarını teşkil eden sözcükler, şekiller, harfler, sayılar ile işaretlerle bunların yarattıkları imaj ve verdikleri mesajlarda ortaya çıkan ve aykırılık bunlarda aranır bir markanın diğerine benzerliği, tescille ortaya çıkacak bir hak ihlali kamu düzem ile ilgili olamaz. Örnek olarak, suça teşvik edici, insan haklarına, demokratik düzene aykırılık, bölücülük içeren unsurları taşıyan markalar kamu düzenine, aile muzamı ve yerleşik örf ve adetlere aykırı unsur taşıyan markalar da genel ahlaka aykırı markalar sayılır.
Mahkemenin telif hakkına aykırılık teşkil edebilecek bir marka başvurusunu kamu düzenine aykırılık sayarak hüküm kurması da yasaya uygun bulunmamıştır.
Yukarıdan beri açıklanan nedenlerle Enstitü kararının iptali istemiyle açılan davanın kabulüne karar verilmek gerekli iken, davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmadığından hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile yerel mahkemenin 18.02.1999 tarih ve 1998/975 Esas, 1999/62 Karar sayılı kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 08.02.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.