 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/7309
Karar no: 1999/10203
Tarih: 13.12.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın İstanbul 3.Asliye Ticaret Mahkemesince görülerek verilen 7.4.1999 tarih ve 1999/737-1999/350 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Verda Çiçekli tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinin paydaşı bulunduğu davalı şirketin 1997-1998 yılları olağan genel kurul toplantılarını yapmadığını ve yapmamakta direndiğini, şirketin murakıbının olmaması nedeniyle organ eksikliği bulunduğunu, genel kurul toplantısının yapılması için mevcut denetçiye ihtar çektiklerini, ancak anılan kişinin kendisinin denetçi olmadığını bildirdiğini şirkete %50 pay sahipleri adına genel kurul toplantısı yapması için çekilen ihtarın da sonuçsuz kaldığını ileri sürerek, genel kurul toplantısı yapılmasına için verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, davanın TTK.nün 367 nci maddesine dayalı anonim ortaklık genel kurulunun toplantıya çağrılmasına izin verilmesi istemine ilişkin olduğundan oturum açılıp yanların dinlenilmesine gerek görülmediği, mevcut kanıt durumuna göre, davacıların isteminin TTK.nün hükümlerine uygun olduğu gerekçesiyle belirlenen gündemle, genel kurulu toplantıya çağırmaları için davacılara yetki verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, TTK.nin 366 ncı maddesinde düzenlenen azlık haklarının kullanılması için anılan Kanun'un 367 nci maddesi uyarınca anonim şirket genel kurulunu toplantıya çağrı izni verilmesi istemine ilişkindir.
Dairemizin yerleşmiş uygulamasına göre, azlığın isteminin incelenebilmesi için öncelikle davalı sıfatıyla ortaklığa tebligat yapılıp ve varsa savunmaları ve delilleri incelenerek hükme bağlanacağı benimsenmiştir. Somut olayda da bu hususların dikkate alınması gerekirken, duruşma açılmadan, evrak üzerinden karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle. davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine. 13.12.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.