 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E : 1999/7206
K : 1999/9916
T : 03.12.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın Ankara Asliye 1.Ticaret Mahkemesince görülerek verilen 19.2.1998 tarih ve 1997/763-1998/71 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı ile davalı O... A.Ş vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Yaşar Arslan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında turistik tesis inşası ile ilgili verilecek müşavirlik hizmetlerine ilişkin imzalanan 1.8.1988 günlü sözleşme gereğince müvekkilinin edimlerini yerine getirdiğini, ancak hakedişlerin ödenmediğini ileri sürerek, (1.338.412.538) TL hakediş bedeli ile (3.995.165.508) TL yoksun kalınan karın dava tarihinden itibaren ilk ay için %15, izleyen aylar için %20 aylık faizi ve sözleşmeyle kararlaştırılan (750.000.000) TL cezai şartın reeskont faiziyle birlikte davalı O... A.Ş den-, birleştirilen davada ise (2.419.200.000) TL ücret alacağının akti faiziyle ve (500.000.000) TL munzam zarar faiziyle birlikte anılan davalı ve K... Otel Paradise'den tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı O... A.Ş vekili, sözleşmesinin feshi için açılan dava sonucunun beklenmesi gerektiğini, davaya konu iddiaların, dayanaksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davaya cevap vermeyen birleştirilen davanın diğer davalısı hakkındaki davadan feragat edilmiştir.
Asıl davanın kabulüne ilişkin ilk karar Dairemizin 4.11.1997 tarihli ilamı ile (kısa ve gerekçeli kararın çelişik, olduğu gerekçesiyle) bozulmuş olup, bozmaya uyularak yapılar,
yargılama sonunda taraflar arasındaki sözleşmelere, protokole ve bilirkişi raporuna dayanılarak, 16.3.1994 tarihli ikinci sözleşmeyle ortadan kaldırılan 1.8.1988 tarihli sözleşmede öngörülmüş bulunan cezai şart ve kar yoksunluğunun istenemeyeceği davacının ilk sözleşme gereği bazı işler yaptığı ve davalının malvarlığında artış meydana geldiği, yani yeni sözleşmede o güne kadar yapılan işlem bedelinin ödendiği veya herhangi bir bedel
ödenmeyeceği konusunda hüküm bulunmadığından, bilirkişice hesaplanan ve sunulan belgelerle de doğrulanan (1.338.412.538) TL'nın ödenmesi gerektiği gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabul ile anılan meblağın 1.9.1991 tarihinden itibaren ilk ay için %15 işleyen aylar için %20 faiziyle birlikte davalıdan tahsiline birleştirilen davanın ise feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili ile davalı O... A.Ş vekili temyiz etmişlerdir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, Antalya Asliye 1.Hukuk Mahkemesinin kesinleşen ilamı ile geçerliliği sabit olan 16.3.1994 tarihli yeni sözleşme ile uyuşmazlığın kaynaklandığı 1.8.1988 tarihli ilk sözleşmenin bütünüyle ortadan kaldırılmış olmasına, bu çerçevede davacının yoksun kaldığı tazminat ve cezai şart talep haklarının saklı tutulmamış olmasına ve mahkemece sadece fiilen verilen hizmet bedellerinin ancak sebepsiz zenginleşme hükümlerine ve TTK.nün 22 nci maddesine uygun olarak istenebileceğinin ilke yönünden isabetli olarak saptanmış bulunmasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalı O... A.Ş vekilinin temyizine gelince; hükme esas alınan bilirkişiler kurulu raporuna karşı davalı vekili tarafından verilen dilekçede ileri sürülen ciddi itiraz nedenleri üzerinde durulup. ödeme belgeleri, vergi inceleme raporları ile davalının ticari defterleri incelettirilip bilirkişilerden ek rapor alınması ve ortaya çıkacak sonuçlar değerlendirilerek, davacının sözleşme başından 1.8.1991 tarihine kadar verdiği müşavirlik hizmetlerinden dolayı davalıdan TTK.nün 22 nci maddesi hükmü uyarınca talep edebileceği alacak tutarının kesin ve doğru olarak belirlenmesi gerekirken, davalı tarafın itirazları irdelenmeden eksik incelemeye dayalı biçimde karar verilmesi doğru bulunmamış, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, 2.bentte açıklanan nedenlerle kararın davalı O... A.Ş yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, aşağıda yazılı bakiye 596.000-lira temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 3.12.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.