 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E : 1999/7135
K : 1999/8855
T : 08.11.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın Ankara Asliye 1.Ticaret Mahkemesince görülerek verilen 4.3.1999 tarih ve 1990/126-1999/95 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Ali Orhan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili; müvekkil şirkete ait fabrika müdürü olan davalı İlhami B...'ün fabrikada usulsüz ve yasaya aykırı işler yaptığını, stoklardaki emtiaları hayali fatura girişleri ile noksanlığa neden olduğunu, fabrikaya fiilen emtia girmediği halde kayıtlara girmiş gibi gösterilmek suretiyle zararlandırdığını, fabrikaya ait araba ve sürücüleri kendi özel işlerinde kullanıp masraflara fabrikaya ödettiğini, yönetim kurulu kararında kısmen tefriş yapılmasına karar verilmesine rağmen idare binasının tamamının tefriş edildiğini, kooperatiflere eksik torbalama suretiyle mal gönderildiğini, davalılar Hasan, Nail ve İlhami'nin yönetim kurulu başkan ve üyeleri diğer davalı Hurşit'in denetici olarak usulsüz işlemlere vakıf olmalarına rağmen hiçbir tedbir almadıklarını ileri sürerek, l.014.898.40 TL'nın yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini istemiştir.
Dava; TTK.nün 336.maddesine dayanılarak TTK.nün 341.maddesi gereğince açılmış sorumluluk davasıdır. Davalılar, davacı şirketin eski yönetim kurulu üyeleri ve fabrika müdürüdür.
Mahkemece; davalıların sanık olarak yargılandığı ceza davasında maddi olguların tek tek tesbit edilip, sanıkların üzerine atılı suç oluşturan eylemlerde bulunmadıkları gerekçesiyle beraat ettikleri, beraat kararının BK.nun 53.maddesi gereğince hukuk hakimini bağlayıcı nitelikte olduğu kabul edilerek dava reddedilmiştir.
BK.nun 4l.maddesinde düzenlenen haksız fiil sorumluluğu, kusura dayanan bir sorumluluktur. Kusur sorumluluğu ya kasdi ya ihmali eylem sonucu meydana gelen sorumluluktur. Olayımızda davalılar ceza mahkemesinde yargılanmışlar ve beraatlerine karar verilmiş ise de, beraat kararının gerekçesinin son bölümüne sanıkların suçlarının subuta ermediği, atılı suçları işledikleri konusunda mahkumiyetlerine yeterli kesin ve inandırıcı deliller bulunmadığı" denilmek suretiyle delil yetersizliği sanıkların beraatlerine esas alınmıştır. O halde ceza mahkemesinin anılan kararı ve kararın gerekçesi B.K.53.maddesi anlamında hukuk hakimini bağlayıcı olmaktan çıkmıştır. Mahkemece; bu husus gözönünde tutularak, uzman kişi veya kişilerden oluşturulacak kurula, davacı şirketin zararının gerçekleştiği yerdeki işlemlerin kurallara uygun şeklini , bu işlemler içinde davalıların görevlerini tesbit ettirip, davalıların eylemleri nedeniyle davacı şirketi zararlandırıp zararlandırmadıkları ve varsa zarar miktarı belirlenip sonucuna göre karar vermek gerekir iken, yazılı şekilde eksik incelemeye dayanılarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 8.11.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.