 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1999/7024
Karar No : 2000/619
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın İstanbul 3.Asliye Ticaret Mahkemesince görülerek verilen 26.6.1999 tarih ve 1997/770-1999/700 sayılıkararın Yargıtay'ca incelenmesi duruşmalı olarak davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için belirlenen 1.2.2000 günde davacı avukatı M....... ile davalı avukatı N.... gelip, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraflar avukatları dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karar bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Seyfi Çizmeci tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü;
Davcı vekili, müvekkilinin Almanya'dan ithal ettiği 3000 ton rulo sacın deniz taşıması sırasında deniz suyu ile temas etmesi nedeniyle hasarlandığını, malı sigorta eden davalının sigorta bedelini ödemeye yanaşmadığını ileri sürerek 411.840 USD. Tazminatın faizi ile ve 1.312.238.000 lira masrafın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı avukatı, müvekkili ile davacı arasında 1.2.1995 ve 1.2.1996 tarihleri arası döneme ilişkin Nakliyat Abonman Sigorta Sözleşmesi yapıldığını, ancak dava konusu yük gemi ile taşındıktan ve 18.8.1995 tarihinde Gemlik Limanında davalıya teslim edilmesinden bir ay sonra 18.9.1995 tarihinde nakliyat sigorta poliçesi düzenlettirildiğini, ayrıca mal gemiye yüklenmeden önce gemi ve yükle ilgili bilgilerin verilmediğini, dava konusu hasarın bu nedenle sigorta teminatı dışında olduğunu, davacı bunu bildiğinden daha önce sadece taşıyana karşı dava açtığını o davanın müvekkili sigortacıya ihbar dahi edilmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, dosyadaki kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında yapılmış Nakliyat Abonman Sigorta sözleşmesi bulunduğu, hukuksal ilişkiyi belirleyen bu sözleşme çerçevesinde yapılacak her taşıma için poliçelerin sadece sigorta primi tahakkuk ettirme amacıyla düzenlendiği, buna ilişkin poliçenin düzenlenmesinden önce rizikonun gerçekleşmiş olmasının sigorta sözleşmesinin geçersiz olması sonucu doğurmayacağı, davacının toplam zararının 44.964.269 lira olarak belirlendiği gerekçesiyle bu meblağın dava tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Taraflar arasındaki Nakliyat Abonman Sigorta Sözleşmesinin 4.2. maddesine göre, ithalat sigortalarında sevkiyat başlamadan önce sigortaya esas teşkil eden bilgilerin yazılı olarak bildirilmesine müteakip muvakkat ve/veya kati poliçe tanzim edileceği öngörülmüştür. Yine sözleşmenin 5.maddesi ve aynen "sigortacının her bir nakil vasıtasındaki sorumluluğu (madde 1'de) belirtilmiştir. Bu meblağı aşmamak kaydıyla geç ihbar keyfiyeti sigortalının haklarını zedelemeyecektir. Bu meblağı aşan kısım için sigortacının ön onayının alınması şarttır. Her halukarda gemi isminin bildirilmesi teknik sorumluluk açısından önemli ve şarttır"denilmiştir.
Mahkemece, abonman sözleşmesindeki yukarıda belirtilen ve diğer koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği irdelenmeli, davalı tarafından itiraza uğrayan 21.4.1995 tarihli muvakkat poliçenin dava konusu yüke ilişkin olup olmadığı araştırılmalı ve bu çerçevede yapılacak inceleme sonucuna göre bir karar verilmelidir. Uyuşmazlığın bu yönü üzerinde durulmadan, eksik inceleme ile abonman sözleşmesi ile bütün taşımalardaki yükün tamamı için otomotik kuvertür verildiği şeklinde yorumlanarak davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış ve kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarını kabulü ile kararın BOZULMASINA, 65.000.000 lira avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine 3.2.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.