 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1999/7019
Karar No : 1999/616
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın İstanbul Asliye 3.Ticaret Mahkemesince görülerek verilen 26.4.1999 tarih ve 1995/716-1999/410 sayılıkararın Yargıtay'ca incelenmesi duruşmalı olarak davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için belirlenen 1.2.2000 günde davalı avukatı M.. gelip, davacı avukatı tebligata rağmen gelmediğinden temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış ve duruşmada hazır bulunan taraflar avukatı dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karar bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Harun Kara tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü;
Davacı vekili, davalının, ünlü karikatürist ve ressam olan müvekkilinin "Maskeli Balo" isimli yapıtındaki 11 ve 12 nolu eserleri canlandırma (animation) şeklinde işleyerek Cine-5 isimli kanalda yayınladığını, bu hususun davacının FSEK dan doğan haklarına tecavüz oluşturduğunu, müvekkili eserlerinin USD bazında alınıp satıldığını ileri sürerek, her iki eser için şimdilik 10.000 USD maddi ve 10.000 USD manevi tazminatın faizi ile tahsiline, davalı tecavüzünün önlenmesine, bent ve diğer kalıplarının imhasına ilana karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, haksız eylemin ne zaman olduğunun açıklanamadığını, takibin haksız ve fahip olduğunu, USD bazında tazminat istenemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia ve savunmaya, toplanan delillere, bilirkişi raporuna nazaran, davacıya ait eserdeki figürlerin davalı tarafından izinsiz ve haksız olarak animasyon olarak kullanılarak TV kanalında yayınlandığı bu hususun davacının FSEK.nun 68.ve müteakip maddeleriyle korunan haklarına tecavüz oluşturduğunu, ancak, zararın yabancı para olarak doğduğunun kanıtlanamadığı,eser değerinin 2500 USD olduğu görüşü esas alınarak dava tarihindeki kur ve %50 fazlası olan miktarın maddi tazminat olarak istenebileceği, manevi tazminat koşullarının da oluştuğu gerekçesi ile, davanın kısmen kabulüne, davalı eyleminin davacının mali ve manevi haklarına tecavüz teşkil ettiğinin tespit ve men'ine 160.050.000 TL maddi ve 100.000.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden yürütülecek ticari faizi ile davalıdan tahsiline, ilana karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Ancak, dava, FSEK ile korunan mali haklara tecavüz nedeniyle, tecavüzün önlenmesi ile birlikte maddi ve manevi tazminata ilişkin olup, davacı taraf, dava dilekçesinde açıkca, davacının "Maskeli Balo" isimli yapıtındaki 11 ve 12 nolu eserlere haksız tecavüz olduğunu ileri sürerek, iki eser bazında tazminat talebinde bulunduğu halde, mahkemece bu hususta bir irdeleme ve gerekçe getirilmeden tek eser üzerinden maddi tazminata hükmedilmesi doğru olmamıştır.
3- Öte yandan, tazminat ilkelerine asıl olan, gerçek zararın tazmin edilmesidir. Yabancı para borcu sözleşmeden doğabileceği gibi, haksız fiil, sebepsiz zenginleşme vb. nedenlerle de doğabilir. Bu hallerin varlığı, yani alacağın yabancı para bazında doğduğu kanıtlandığı hallerde, alacaklının talebini BK.nun 83.maddesi gereğince yabancı para olarak yapmasında bir engel bulunmamaktadır. Davacı eserlerinin müzayede salonlarında yabancı para üzerinden etiketlendirildiği ve yabancı para birimi ile alınıp satıldığı yeterince kanıtlanmıştır. Kaldıki, davalı tarafından temyiz edilmeyen mahkeme karar gerekçesinde de, davacının her bir eserinin rayiç değerinin 2500 USD olduğu esasen kabul edilmiştir. Bu durumda mahkemece, maddi tazminat hesabının talep gibi yabancı para üzerinden hesaplanması ve hüküm altına alınması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi de isabetsiz olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2 ve 3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, duruşmada vekil ile temsil olunan davacı yararına takdir olunan 65.000.000 TL vekillik ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine 3.2.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.