 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/6807
Karar no: 1999/8230
Tarih: 26.10.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın İstanbul 8 . Asliye Ticaret Mahkemesince görülerek verilen 10.12.1998 tarih ve 1996/1100-1998/1873 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Ali Orhan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının işyerinde müvekkil şirket ile herhangi bir hukuki bağı olmadığı halde orijinal logosu olan P.. markasını tabela ve lehvalarda kullanarak P.. adı altında E... satışı yaptığını ileri sürerek; haksız rekabetin tesbit ve meni ile 200.000.000 lira manevi tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlara göre, davalının işyerinde kendi unvanı yanında "P... Pencere Sistemi" yazılı tabela kullanmak suretiyle aslında başka firmaya ait E... Mamülü sattığı, eylemin haksız rekabet oluşturduğu, ancak TTK.nün 58 nci maddesi yollamasıyla BK.49.maddesinde öngörülen manevi zararın oluştuğunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle haksız rekabetin tesbit ve menine, manevi tazminat isteminin ise reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı taraf, haksız rekabetin varlığının tesbiti ve devam etmekte olan eylemin önlenmesi yanında TTK. nün 58/e maddesi hükmüne dayanarak 500 milyon lira manevi tazminatın da tahsilini istemiştir. Anılan yasa maddesi ile BK.nun 49 ncu maddesinde gösterilen şartların mevcut olması halinde manevi tazminatın hüküm altına alınması gerektiği öngörülmüştür. Mahkemece, BK.nun 49 ncu maddesi belirtilen "Kişilik haklarının hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrama" koşulunun gerçekleştiği kanıtlanamadığından manevi tazminat istemi reddedilmiştir.
3444 sayılı yasa ile değiştirilen BK.nun 49. maddesince manevi tazminat için hukuka aykırılığın, mevcut olması yeterli bulunmuş, ayrıca hukuka aykırılık ve bu aykırılığı doğuran kusurun özel ağırlıkta olması aranmamıştır. Bir tür haksız fiil niteliğindeki haksız rekabet olgusunun da hukuka aykırılık unsurunu kapsamış, olduğu izahtan varestedir. O halde, koşulları mevcut olan bu talep doğrultusunda bu kavrama ilişkin genel ilkeler gözetilmek suretiyle davacı yararına uygun miktarda manevi tazminatın kabulü yerine, yazılı gerekçeyle reddi doğru görülmediğinden hükmün bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 26.10.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.