 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/6775
Karar no: 1999/9812
Tarih: 30.11.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın Ankara 2.Asliye Ticaret Mahkemesinde görülerek verilen 10.06.1998 tarih ve 1996/406 -1998/9812 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi duruşmalı olarak davalı vekili tarafından istenmiş olmakla bazı noksanlıkların ikmali için dosya mahalline gönderilmişti. Bu noksanlıkların giderilerek dosyanın gönderildiği anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 20.04.1999 günde davacı avukatı Yıldıray gelip, davalı avukatı Uğur temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış ve duruşmada hazır bulunan taraf avukatı dinlendikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karar bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Yaşar Arslan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, 01.10.1990 tarihli vekaletnameyle müvekkiline ait taşınmazın kooperatifin kurulup faaliyete geçmesi için ortaklık payı olarak gösterilmesi ve imardan sonra iadesi kaydıyla davalı kooperatif yöneticilerinin yetkili kılındığını, ancak, vekaletname içeriğine aykırı olarak bu taşınmazın kooperatif adına tescil ettirildiğini, bu işlemin geçersiz olduğunu ileri sürerek, taşınmazın davalı adına oluşturulan tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, davacının, maliki bulunduğu taşınmazın müvekkili kooperatife satarak ortak olduğunu, ortaklık yükümlülüklerini yerine getirmediğinden ortaklıktan çıkardığını, davanın dayanaksız olduğunu savunmuştur.
Mahkemece, vekaletname içeriğine, kooperatif kaynaklarına ve gelen tapu cevaplarına dayanılarak, 01.10.1990 tarihli vekaletnameyle kooperatife verilen parsellerin imardan sonra tekrar davacıya iadesi kayıt ve şartının öngörüldüğü, davacının hem ortaklıktan ihraç edilmesinin hem de (2802) nolu parseldeki payının ortaklık payı olarak konulduğu halde davalı kooperatif adına tescilli kalmasının iyiniyet ve hakkaniyet kurallarıyla bağdaşmayacağı gerekçesiyle davanın kabulü ile (2802) nolu parselin ifraz edildiği parsellerin (4185504) tam hisse kabul edilerek bu parseller ve arta kalan kısmın 11376/4185504 hissesinin davalı üzerine olan tapusunun iptali ile 11386/4185504 hisse oranında tüm bu imar parsellerinin ve arta kalan (193 m2) yerin davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Mahkemece yargılama aşamasında yapılan inceleme ve araştırma isabetli karar vermeye yeterli olmadığı gibi kurulan hükmün de taşınmaza taallûk etmesi itibariyle infaz kabiliyeti de bulunmamaktadır.
Mahkemece, uzman bir bilirkişiye kooperatif defter ve kayıtları ile davacının ortaklıktan ihracına ilişkin aynı mahkemenin 1993/618-1994/98 sayılı dava dosyası incelettirilerek, davacının davalı kooperatif ortaklığına ne şekilde girdiği, davaya konu edilen taşınmazın ayni sermaye olarak kooperatife verilip verilmediğinin kesin olarak saptanması eğer ortaklık payı için ayni sermaye borcu karşılığında kooperatife verilmiş ise davacının sadece teminat talep edebileceği düşünülerek buna göre karar verilmesi gerekir. Kooperatif kayıtları incelenmeden, davacının ortaklığa giriş biçimi aydınlatılmadan ve fen uzmanı bilirkişiden dava konusu taşınmazın, imar uygulaması gördükten sonra değişik parsellere bölünmüş olmasının getirdiği yeni durumun imar mevzuatı karşısındaki sonuçları konusunda görüş alınmadan, yazılı biçimde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, (65.000.000.- lira duruşma vekillik ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 30.11.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.