 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/676
Karar no: 1999/2882
Tarih: 15.04.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın Adana 6.Asliye Hukuk Mahkemesince görülerek verilen 09.09.1998 tarih ve 1997/377 -1998/663 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı Kooperatif vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Verda Çiçekli tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, dava dışı Mehmet adlı kişinin davalı kooperatifçe ortaklıktan ihraç edilmesi üzerine onun yerine davalı Hikmet'in ortak alındığını ve A-Blok 7 No'lu dairenin teslim edildiğini, davalı Hikmet'in kendisine verilen daireyi 19.11.1992 tarihinde iyiniyetli 3. kişi olan müvekkiline satarak devrettiğini, daha sonra Mehmet'in söz konusu daire için açtığı tapu iptali ve tescil davasını kazanması ile, müvekkili adına kayıtlı tapunun iptal edildiğini, müvekkilinin daire parası ödediği gibi daireye tadilatlar yaptığını ileri sürerek, 500.000.000.- lira daire bedeli ile, 100.000.000.- lira tadilat bedelinin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı Kooperatif Tasfiye Kurulu, Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğunu, davacının tazminatı sözleşme yaptığı kimseden istemesi gerektiği ayrıca davanın zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı duruşmaya katılmamıştır.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; yaptırılan bilirkişi incelemesinde; dava konusu dairenin davacının elinden çıktığı 02.02.1996 günü itibariyle bedelini talep edebileceği, davacının daireye 170.000.000.- lira ekstra masraf yaptığı ve davacının dairenin elinden çıkması nedeniyle toplam zararının 1.691.064.960.- lira olarak belirlendiği ancak taleple bağlı kalındığı gerekçesiyle; 500.000.000.- lira daire bedeli ile 100.000.000.- lira tadilat bedeli toplam 600.000.000.- liranın davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı Kooperatif temsilcileri temyiz etmiştir.
1-Yukarıda özetlendiği gibi davacı vekili, müvekkilinin, davalı kooperatifin daha önceki ortağından satın aldığı dairenin kooperatifçe geri alınması nedeniyle daire bedeli ve söz konusu daireye yaptığı masrafların davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı kooperatif temsilcisi, davacının ancak sözleşme yaptığı kişilerden talepte bulunabileceğini savunarak, davanın husumet nedeniyle reddini istemiştir.
Davalı kooperatifin davacıya karşı daire bedelinden sorumlu tutulabilmesi için, davacının daireyi satın alması ve tapuya tescilinde davalı kooperatif yönetim kurulu üyelerinin 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 62. maddesi ve 98. maddesi yollaması ile TTK.'nün 336'ncı maddeleri uyarınca, kusurlu bir eylemlerinin olduğunun kanıtlanması gerekmektedir.
Somut olayda, davacının daireyi satın alması ve tapuya tescilinde davalı kooperatif yöneticilerinin kusurlu bir eylemleri olduğu hususu araştırılıp kanıtlanmamıştır.
Kaldı ki, dosya incelendiğinde, davalı kooperatifin davacıyı ortak olarak kabul edip etmediğinin anlaşılamadığı ve mahkemece bu hususun araştırılmadığı tesbit edilmiştir. Ancak davacının davalı kooperatifçe ortaklığı iptal edilen diğer davalı Hikmet'den tapuda kayıtlı taşınmazı devren aldığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda anlatılanlar ışığında, davacının davalı kooperatifçe ortak olarak kabul edilmemiş olması halinde zaten davalı kooperatiften bir talep hakkı sözkonusu olmayacaktır. Davacının ortak olarak kabul edilmiş olması halinde ise. davalı kooperatif yöneticilerinin kusurlarının kanıtlanması halinde, davalı kooperatifin daire bedelinden davacıya karşı sorumlu olması mümkün olabileceğinden, bu hususlar araştırılmadan yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
2-Öte yandan, dava konusu daireye yapılan zorunlu ve yararlı masraflara ilişkin isteme gelince, BK.'nun 413'ncü maddesi hükmü uyarınca, vekaletsiz iş gören hükümlerine göre, daireyi fiilen elinde bulunduran kişinin bunlardan yararlanacağı dikkate alınarak, bu masrafların ancak bu kişiden sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde istenebileceğinden, bu giderlerin davalı kooperatiften tahsiline karar verilmesi de, isabetli olmamış ve kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) no'lu bentte yazılı nedenlerle, kararı davalı kooperatif yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 15.04.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.