 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 1999/6709
Karar No: 1999/8606
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın Ankara 4.Sulh Hukuk Mahkemesince görülerek verilen 4.2.1999 tarih ve 1998/666-1999/97 sayılı kararınYargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Verda Çiçekli tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü.
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı olup, 19.2.1998 tarihli ihtarname ile kendisinden 109.186.000 TL nin ödenmesinin istendiğini oysa müvekkilinin kooperatife böyle bir borcunun bulunmadığını, gecikme cezasının geçmişe götürüldüğünü, faize faiz işletildiğini, kooperatifin yaptığı işlemlerin eşitlik kurallarına aykırı olduğunu ileri sürerek, davalı kooperatife 109.186.000 TL borçlu bulunmadığının tesbitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, genel kurulda alınan karar uyarınca, ödemelerini her ay ayın 20 sine kadar ödemeyenlere %12 aylık gecikme cezası getirildiğini, davacının süresinde ödemede yapmadığını, yaptığı ödemelerin faize sayıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve yaptırılan bilirkişi incelemesine göre, davacının aidatlarını zamanında ödememesi nedeniyle genel kurul kararı gereği %12 gecikme sezası uygulandığı yaptığı ödemelerin öncelikli olarak faize mahsup edildiğini, davacının 1996 yılı ile 24.3.1997-24.3.1998 tarihlerine kadar biriken gecikme cezası toplamının 109.186.000 TL olarak belirlendiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davacı kooperatif ortağının davalı kooperatife ortaklıktan kaynaklanan bir borcu bulunmadığının tesbiti istemine ilişkindir.
Davalı vekili, genel kurullarda ödemelerini zamanında gerçekleştirmeyen ortakların aylık %12 gecikme cezası ödeyeceklerinin kararlaştırıldığını, davacının bu kararlara uymadığından gecikme cezası borcunun bulunduğunu savunmuştur.
Dairemiz'in yerleşmiş içtihatlarına göre, geç ödemeden dolayı gecikme faizinin tahsil edilebilmesi için son ödeme tarihinin genel kurullarda açıkca belirtilmiş olması gerekmektedir. Dosya incelendiğinde, davalı kooperatifin bazı genel kurullarında ödemelerini ait olduğu ayın yirmisine kadar geciktirenlerin aylık %12 gecikme cezası ödeyeceklerinin öngörüldüğü saptanmıştır. Bunun yanında, davacının ilk gecikme cezası borcunun 20.6.1996 tarihinde tahakkuk ettiği de anlaşılmıştır.
O halde, mahkemece ilk gecikme cezası borcunun tahakkuk ettiği 20.6.1996 tarihinden önceki tüm genel kurul kararları da getirtilerek, muhasebe ve kooperatif hukuku konusunda uzman bilirkişi veya kişiler aracılığıyla inceleme yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 1.11.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.