 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/6473
Karar no: 1999/8414
Tarih: 26.10.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın Balıkesir Asliye 2.Hukuk Mahkemesince görülerek verilen 18.5.1999 tarih ve 1998/1049-321 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Yaşar Arslan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili. müvekkillerinin ortağı bulundukları davalı kooperatifin 2-30.6.1999 tarihine kadar toplanması gereken 1998 yılı genel kurulunun toplantıya çağrılmaması üzerine noter kanalı ile yapılan başvurunun da sonuç vermediğini belirterek, mahkemeden genel kurulca toplantıya çağrılmasına izin verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı kooperatif cevabında, kooperatifin süreli olduğunu, ferdi mülkiyete geçildiğini ve kat mülkiyeti esasına göre site yöneticiliğinin oluştuğunu bildirmiştir.
Mahkemece, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 81 md. uyarınca konut yapı kooperatifle ferdileşmeye geçildikten itibaren altı ay içerisinde anasözleşmede değişiklik yapılmadığı takdirde kooperatifin kendiliğinden dağılacağının öngörüldüğü ve davalı kooperatifçe bu süre dolduğu halde anasözleşme değişikliğine gidilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dava, davacıların ortağı bulunduğu davalı kooperatif olağan genel kurulunun süresinde toplanmadığı iddiasına dayalı olarak açılan genel kurulun toplantıya çağrılmasına mahkemece izin verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı kooperatif anasözleşmesi'nin 5.md. ile kooperatifin (20) yıllık süre için kurulduğu, bu sürenin dolduğu, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 81.maddesinde belirtildiği biçimde ferdileşmeye geçildikten sonraki altı ay içinde de Anasözleşmenin değiştirilmediği böylece Kooperatifin kendiliğinden dağıldığı, bu nedenle tasfiye gündemiyle genel kurul toplantısının gerekmediği sonucuna varılarak davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından anlaşıldığı üzere, anılan yasa maddesinde öngörülen anlamda kooperatifin Anasözleşmede belirtilen süresi dolmuş ve konutların ortaklar adına tapuya tescili gerçekleşmiştir. Bu haliyle kooperatifin dağılması (infisahı) koşullarının oluştuğundan söz edilebilir ise de, kooperatif tüzel kişiliği devam etmektedir. Nitekim (20) yıllık sürenin dolmasından sonra da davaya konu dönemden bir önceki dönem genel kurul toplantısı 22.6.1997 tarihinde yapılmış ve kooperatif organları seçilmiştir. Davacı taraf, tasfiye işlemlerinin yapılmadığını, bütün ortakları doğrudan ilgilendiren tasfiyeye muhtaç işlerin, bu arada ortak taşınır ve taşınmaz mallar ile hesapların bulunduğunu ileri sürdüğüne göre, öncelikle bu hususların araştırılması, tasfiyeyi gerektiren hallerin varlığı halinde tasfiye kararı alınması ve Yasanın 81 maddenin 3.fıkrası uyarınca bu görev yönetim kuruluna tevdi edilmezse tasfiye kurulu oluşturulması gündemi ile genel kurulun toplantıya çağrılmasına izin verilmesi gerekirken, anılan yasa maddesi hükmüne, yanlış anlam verilerek davanın reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 26.10.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.